Adapazarı Belediye Meclisi’nde görev yaptığım 1994-99 yılları arasında kurulan ve kurucuları arasında bulunduğum SAKVA, o gün bugündür garip guraba, fakir fukara, kimi kimsesi olmayan, yolda kalan, sıkıntıya dalan herkesin karnının doyduğu, iaşesinin giderildiği, soğukta sıcakta imdada yetişen bir hayır kapısıdır…

Bu yönüyle Büyükşehir Belediyesi’nin “Yüzakı” kuruluşların başında gelir…

Bugüne kadar SAKVA’yı yönetenlerin yaptığı iş, anlamlı ve hayırlı bir hizmet olmuştur…

Kurumun özelliğini bilen çok sayıda hayırseverin gönül rahatlığıyla bağış yaptığı, güvenilir bir kuruluştur…

SAKVA bu bayram da ülkemize ve ilimize sığınan Iraklı, Suriyeli, Afganistanlı mültecilerin midelerine et girebilmesi için “kurban bağışına” dikkati çekiyor…

Mehmet Ersöz hoca ile Abdülkadir Şen, 24 saat bu anlayış içerisinde ve bir yarış halinde sürdürüyor hizmeti, şu sıralarda…

İstiyorlar ki soğuk hava tesisleri, bağışlanacak etlerle dolsun…

SAKVA’yı bilenlerin bağışları bu iki hizmet adamı yanında, ümidini bu kuruma bağlayan çaresizleri de mutlu etmiştir her zaman…

İsteniyor ki bu defa da öyle olsun…

Hatırlatalım istedik, kurbanlarını bağışlamak için kapı kapı gezen hayırseverlere böyle güvenilir bir kurumun mevcudiyetini bir kez daha…

Bu anlayış içerisinde mübarek Kurban Bayramı yaklaşırken, hayırlarını SAKVA ve benzeri kurumlara yapacak olanlara, yardımlarının karşılığını iki cihanda da almaları dileğiyle Bizim Bahçe’den “Beyaz”, Mehmet Ersöz hoca ile yardımcısı Abdülkadir şen’e ise bu zorlu süreçte kolaylıklar dileğiyle bayramlarını kutlar “Sarı güller” gitsin istedik…

SAKARYASPOR, OSMAN HOCA VE TARAFTAR

Sakaryaspor’a en yararlı teknik direktörün, bu ilin bağrından çıkması adına yöneticilik yaptığım 3 dönemde verdiğim mücadeledeki isabet oranını arttıran başarısıyla rahmetli sendikacı Ali İhsan Özdemir’in oğlu Osman Özdemir’e ayrı bir gözle bakar, onu farklı bir anlayışla değerlendiririm…

Yönetici olarak Sakaryaspor’da genel kaptanlık yaptığım dönemde tanıdım Osman’ı bütün yönleriyle...

Efendiliği, sporculuğu ve özel hayatı, mesleğini icra etmede onu başarıya götüren özellikler taşır…

Yarın bu dönemin ilk maçına çıkacak Gebze’de, Sakaryasporumuz…
Rakibi, İzmir’in güçlü ekibi Karşıyaka…

Yeni stat zemininin lig maçına yetiştirilemeyişi, işin içine giren yetkili-etkili kim varsa hepsinin ayıbı olsa da müspet ya da menfi faturayı ödemek, Sakaryaspor’a düşecek…

Özlemle bu maçı bekleyen taraftarları bir başka şehrin stadına yollayan zihniyetin getirdiği olumsuzluğa rağmen, takımına güvenen, alternatifi bol bir kadro oluşturup yola koyulan Osman hoca ile yaptığımız son konuşmadaki sözleri, stadın bitirilemeyişinden kaynaklanan endişemi alıp götürdüğü gibi, maçın kazanılacağına yönelik ipuçları vermesi yönüyle de önemli ve motive edici oldu…

Onun bu hali, “Sakaryalı hoca” saplantımın ne derece doğru olduğunu gösterir bir yeni kıvılcım oldu, işin başında…

Burada bir konunun daha altını önemle çizmek isterim…

O da takımın başarısı için yollara düşecek taraftarlarımızla ilgili…

Yeni dönemde de zirveye oynayacak takımlarına zarar verecek en ufak dahi olsa yanlış bir hareketten kaçınmaları, kaçınılmaz olmalı…

90 dakika sabırla, sporun ruhuna uygun bir şekilde ve de Sakarya’ya yakışır bir anlayışla takımlarının yanında olacak yeşil siyah sevdalılarına ve Osman hoca ile ekibine, yeni sezonun hayırlı sonuçlara açılması dileğiyle “Yeşil siyah laleler” gönderelim istedik Bizim Bahçe’den…