Cumartesi günü CHP’nin kongresinden çıkıp yeni stadın yoluna düşünce, maça ilginin az olacağı izlenimi edindim…
Zira stada giden yol boş sayılırdı…
Öyle rahat bir ortamda tribüne çıktığımda, koca stadın üçte birinin dahi dolmadığını gördüm…
Sakaryaspor’un rakibi Kırşehir Belediyespor’un klasmanda bizden üst sırada yeni play off barajı içerisinde yer alışı, maçın bizim açımızdan daha da zor geçeceğini işaret ediyordu…
Sakaryaspor’un bundan sonraki hedefi; play off’a kalıp üç kez denediği ancak başarılı olamadığı sonucu bu defa yakalayıp şeytanın bacağını kırmak olduğuna göre, bu yolda engel gördüğü her takımı yenmek olacağından, Kırşehir maçı çok önemliydi...
O nedenle isterdim ki taraftarlar yanında olsun takımın…
Kırşehir’in hayli ses getiren taraftarları ise bu soğukta kilometrelerce mesafe tepip takımlarına destek verdi…
Ekibimiz o coşkulu taraftar desteğinden yoksun olmasına rağmen, maçın başında yaşadığı şans dakikalarına sığınıp zamanı lehe çevirerek, kendi sahasında sezonun en rahat sonucunu aldı ve iddialı rakibini 3 golle uğurlamayı bildi…
Maçın kazanılmasında, son haftaların iki büyük kahramanı medya tabiri ile biri atan, diğeri tutan oyuncusunun olağanüstü başarısı etken oldu... 
Kaleci Oğuz ve Berk İsmail maçın kaderini lehe çeviren hareketleri ile yine haftanın kahramanları olmasını bildi... 
Sakaryaspor’un en büyük eksikliği pas hataları, bu maçta da adeta sırıttı…
Bu eksiklik süratle giderilmelidir... 
Her zaman Kaleci Oğuz ve kale direkleri imdada yetişemez.
O nedenle bu büyük sorun mutlaka ortadan kaldırılmalıdır… 
Peki nasıl olur bu iş derseniz!
Onun cevabını, bizim değil Şaban hocanın vermesi gerekiyor.
Bu önemli uyarıyı yaptıktan sonra, atalım diğer olumsuzlukları bir kenara, 3-0’lık galibiyetin zevkini çıkarmaya bakalım diyerek, takımımızı kutlamak adına Bizim Bahçe’den “Beyaz güller” gönderelim istedik…