Seçimlerden bir gün önce Türk İş Genel Başkanı Ergün Atalay bir basın toplantısı düzenledi…

Ve çok çok önemli bir söz söyledi o toplantıda…

Araya seçim girince, seçim sonrası değerlendirmeler falan olunca kaynadı gitti…

Ama ben unutmadım o sözü…

Zira beni de hayli umutlandıran ve heyecanlandıran bir sözdü…

Hemen her konunun konuşulduğu toplantıda Ada Treni meselesinin açılmaması zaten düşünülemezdi…

“Ne olacak bu mesele, nasıl çözülecek, yeni bir Gar binası mı yapılacak yoksa eskisi gibi mi olacak her şey? Neden bu konuyu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açmadınız” şeklinde adeta soru bombardımanına tutuldu Atalay…

“Arkadaşlar benim bu meseleyi ne kadar önemsediğimi bilen biliyor. Bu meseleyi çok yakından takip ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanı ile de vakti zamanı gelince bu konuyu paylaşırım” diyerek sözlerine başladı Ergün başkan…

Ve gözümün içine bakarak, “Ama öyle ama böyle… O tren şehir merkezine gelecek” dedi…

Eninde sonunda bu işin bu şekliyle çözüleceğini, bunun başka bir alternatifi olmadığını ısrarla vurguladı…

Gerçekten çok sevindim bu sözlere…

Demek ki Sakarya sahipsiz değil dedim içimden…

Demek ki Ergün Atalay bu konuyla yakından ilgili ve bir orta yol bulma çabasında diye düşündüm…

Orada bulunanlar da bu konuyu ısrarla gündemde tutmamı özellikle rica ettiler…

Bu ayıbın bu şehre yakışmadığının herkes farkındaydı…

Ben bu saatten sonra sırtımı Ergün başkanın bu sözlerine yaslıyor ve sabırla beklemeye geçiyorum…

Biliyorum ki bu mesele eninde sonunda çözüme kavuşacak ve o tren merkeze gelecek…

Yıllar sonra yeniden nostaljik bir tren yolculuğunun hazırlıklarına başlıyorum…

Zaten Ergün başkan da kargoyla “bavulunu hazırla” mesajını göndermiş bana…

Mesaj alınmıştır muhterem başkanım…

Vatana millete hayırlı uğurlu olsun şimdiden…

 

Yerel seçimlerin gündemi

Önümüzdeki yerel seçimlerin en önemli gündem maddesi Ada Treni olacak…

Yüz yılı aşkın bir süre devam eden Adapazarı-Haydarpaşa arasındaki tren seferlerinin yeniden aynı güzergâhlar arasında devamı yönünde vaatler duyacağız adaylardan…

İktidar partisi adayı ne der bilmem ama bilhassa muhalefet adayları da tıpkı Ergün Atalay gibi “O tren gelecek” sözünü kullanacak proje kitapçıklarında…

Sadece tren de değil, raylı sistem konusu da başkan adaylarının öncelikleri arasında yer alacak…

Her kim aday olursa olsun artık nüfusu 1 milyona ulaşmış bir büyükşehirde raylı sistem taşımacılığı yapılmamasının ayıbını ortadan kaldıracağını vaat edecek…

Binlerce minibüs ve dolmuşun, yüzlerce belediye ve özel halk otobüsünün çalıştığı bir şehirde “raylı sistem potansiyeli yok” demenin anlamsızlığını ortaya koyacaklar…

Her bir aday ulaşım ve trafik meselelerinin altını çok kalın çizgilerle çizecek ve bu meselelerin halline yönelik çözüm önerileri sunacak…

Ve depreme karşı güvenli bir şehir meydana getirmenin önemini vurgulayacaklar…

Aha da şuraya yazıyorum…

İlin yerel gündemini “Ada Treni, raylı sistem, ulaşım, trafik ve deprem” başlıkları belirleyecek…

Ve bu konulara en fazla kafa yoran aday ipi göğüsleyecek…

Şimdiden tüm adaylara bu konularda iyi çalışmalar diliyorum…

 

Halkın sevdiği başkanlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Halkın sevdiği isimleri tespit edip belediye başkan adayı yapacağız” dedi…

Bence Sayın Cumhurbaşkanı bu sözüyle çıtayı epey yukarılara çekti…

Halkın sevdiği isimleri bulup çıkarmak o kadar kolay olmasa gerek…

Siz bırakın halkı önce kendi belediye başkanlarınızı kendi partililerinize sevdirin…

Böylelikle milletvekilliği seçiminde 1 milletvekili kaptırdığınız MHP’ye birkaç da belediye başkanlığı kaptırmamış olursunuz…

Benden söylemesi…

 

MHP çok belediye kazanır

Bu Cumhur İttifakı MHP’ye çok yaradı…

“Münafıklık yapıp da başka partiye oy vermeyin” sözlerine karşılık birçok AK Partili gitti MHP’ye bastı mührü…

Belediye seçimlerinde de aynısı olacak…

Şayet tabanın beğenmediği ve benimsemediği isimler aday gösterilirse AK Parti tabanı MHP’nin belediye başkan adaylarını tercih edecek…

MHP’nin bazı belediyelerde zaten bir potansiyeli var…

Bu potansiyelin üstüne bir de AK Parti oyları geldi mi değmeyin MHP’nin keyfine…

 

Milletvekillerinin yemin performansı

Ali İhsan Yavuz hitabet sanatına çok önem veren bir isim…

Etkili konuşma üzerine kendisini geliştirdiğini biliyorum…

Bu çabasının karşılığını görüyor…

Gayet kendinden emin ve tok bir sesle etti yeminini…

Recep Uncuoğlu artık toy bir milletvekili olmadığını ispatlar gibiydi…

Kürsünün yabancısı olmadığını gösterdi…

Kenan Sofuoğlu da kendinden emin ve vakur bir şekilde geldi kürsüye…

Sonuna kadar yüzünü yemin metninden ayırmaması tek eksiği, yemin sonunda başıyla vekilleri selamlaması da artısıydı…

Çiğdem Atabek’in yemini de gösterişten uzak, sade ve şık bir yemindi…

Tane tane metni okuyarak başarılı bir şekilde ayrıldı kürsüden…

Engin Özkoç her zamanki gibi kürsüye oldukça hâkimdi ama metnin bir yerinde tekledi…

Çok hızlı konuşmasının getirdiği bir teklemeydi bu…

Levent Bülbül o gür sesiyle ettiği yemininde “Büyük Türk milleti” ifadesini biraz daha fazla vurgulayarak güzel bir performans sergiledi…

Ümit Dikbayır da tıpkı Sofuoğlu gibi yüzünü metinden hiç ayırmadan yaptı yeminini…

O da başarılıydı diyebilirim…

Genel manada değerlendirirsek hiçbir milletvekilimizde aşırı bir heyecan gözlemlemedim…

Demek ki kürsüye çıktıklarında bu şehrin sesini en iyi şekilde duyuracaklar…

Allah hepsine hayırlı hizmetler nasip etsin…