Yazıya başlamadan önce samimi bir hatırlatma yapmak isterim. Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimini sadece partimiz için yapmayacağız. Bu seçimler, değişen dünyada enerji ve politik paradigmalar sebebiyle sadece seçim olmanın ötesinde ülkemiz ve dünyanın gelecek yüzyılına damga vuracak “Tam bağımsız Türkiye” seçimi olacak.
Sadece ülkemiz değil, dünyanın mazlum coğrafyasına etki edecek büyük seçim arafesine yaklaşırken büyüyen Türkiye, dünyanın egemen güçlerine karşı “soft ve hard power” olarak yıldız gibi yükseliyor…
Doğal olarak Türk Milleti kendi geleceğine dair bir karar verecek. Türkiye, büyük seçimlere iki blok halinde hazırlanıyor. Seçimlere Cumhur İttifakı adayı olarak son kez girecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın karşısına çıkacak olan 6’lı masanın adayı henüz belli olmadı.
Ali Babacan’ın ifadesiyle 6’lı masa toplantılarından halen “siyah duman”tütüyor. Babacangil Ali Bey’in bahsettiği duman örneği durduk yerde aklına düşmüş olamaz.
Bilmeyenler için konuyu açıklayalım. Vatikan’da yapılan Papalık seçimlerinde kardinaller papayı seçemediklerinde toplantıdan sonra çatıdan siyah duman tüttürürler. En nihayet aralarında Papa’yı seçtiklerinde çatıdan beyaz duman tüterse, Hıristiyan âlemi yeni Papa’nın seçildiğini anlamış olur…
%1 Ahmed Davutoğlu’nun ifadelerine göre, 6’lı masa ortaklarından her birinin imza yetkisi olacakmış. Seçilen Cumhurbaşkanı -eğer seçilirse- 6’lı masa ortaklarının istemediği bir karar alırsa Türkiye’de kriz çıkacakmış. Yeniden seçime gidilirmiş.
%1 Ahmed Davutoğlu hafızamızı ve acımızı tazelemiş oldu. Gençler için söyleyelim. Ak Parti dönemi öncesinde eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Bülent Ecevit’e anayasa kitapçığı fırlatmıştı. Böylece ülkemizde büyük bir siyasi ve ekonomik kriz çıkmıştı.
Korkarım ki Ahmed Davutoğlu, 6’lı masanın müstakbel adayı kendisini dinlemezse, masanın mutabakat metnini yüzüne fırlatır…
Gelelim başlıktaki mesaja.
Geçenlerde Bay Kemal, sanal medyaya servis ettiği bir fotoğrafta elinde bir kartonla poz vermiş gençlere şirinlik yapıyordu. Kartonun üzerinde pil resmi vardı. Kartonda, “loading” yazıyordu. Bilgisayar yazılım dilinde “yükleniyor” diyerek gençlere subliminal mesaj vermek zekice…
Hatırlayınız. Bay Kemal, Amerika’ya hamburger yemeye gitmişti. Hemen ardından İngiltere’de para bulmuştu. Almanya işi patladı. Almanya fiyasko oldu. Tarifeli seferle gittiği Almanya’da zekice mesaj veremeden Jet uçakla apar topar Ankara’ya dönmek zorunda kaldı.
Meral Abla ile İmamoğlu Ekrem, Saraçhane’de birbirlerine sarılınca, Bay Kemal’in Almanya programı hüsrana uğradı, “loading” olamadı.
Bendeniz siyasi tercihlere saygı duyarım. Ülkesinin geleceği adına fikrini söyleyen herkesin taraf olma, düşüncesini savunma ve konuşma hakkı vardır. Vatan hainleri ve LGBT dayatması hariç, herkesin tercihi saygıdeğerdir.
Çeşitli dost meclislerinde ve siyaset kulislerinde kazan kaynamaya başladı. Kimse yanlış anlamasın lakin fikrimi beyan etmeliyim.
6’lı masanın daha adını bile koyamadığı kişinin “topal ördek” sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olmasına bu millet izin vermez. 6 + çok kişinin eşgüdümünde yöneteceği kukla başkanla bu ülke yönetilmez.
Bay Kemal farkında değil… Türk Milleti gün geçtikçe 6’lı masaya “loading” yerine “deleting” yüklüyor. Böyle giderse, silineceksiniz.
Bendeniz açıkça ilan ediyorum. Oyum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’adır. Biz bu günlere bedel ödeyerek geldik.
Şakanın sırası değil…