1950-60’lı yıllarda ilimize taşınan ve sirke gibi son derece yararlı bir gıda maddesini imal eden Elibol Ailesi’nin anası “muhtar teyze” ile tanıdı Sakaryalı gençler, sahilleri…

Yaz mevsiminin sıcaklığını önce Karasu, daha sonra Kefken ve Cebeci gibi sahillerde denize girerek gidermek alışkanlığı o yıllarda başladı…

O dönemde Karasu’da çadır kuran Muhtar Elibol teyze aynı zamanda ilerlemiş yaşına rağmen Karasu ve Adapazarı genç kuşağına denizi, kumu, sahili sevdiren bir anaydı…

Geceleri çeşitli oyunlar düzenler gençleri birbirleriyle kaynaştırır, gün ağarınca da denizle buluştururdu…

Müthiş bilgili, sevecen, sevgi dolu, şefkatli bir ana olarak gençlerin saygı ve sevgisini kazanan muhtar teyze, bu ilin fahri bir kültür elçisi olarak Karasu’yu bırakın ilimize, tüm Türkiye’ye tanıtan son derece çağdaş bir deniz sevdalısıydı…

Dört oğlu vardı…

En büyüğü Sakarya yerel liglerinde Güneşspor’da forma giydi bir dönem…

Diğer çocukları arasında yer alan Oktay Elibol, ilkokul sınıf arkadaşım idi… Yıllar sonra çıka geldi ziyaretime…

Babası, annesi (muhtar teyze) ve ağabeyleri vefat etmiş…

Eski günleri yad ettik…

Söz annesine, yani muhtar teyzeye gelince ikimizin de gözleri doldu…

Güzelim kum zengini Karasu sahilinde gündüzü farklı, gecesi renkli geçen o unutulmaz tatil günleri geldi aklımıza…

Uzun yıllar önce vefat eden muhtar teyze yaşasaydı, Karasu sahiline kondurulan evlerle savaşır, kıyı erozyonuna dikkat çekmek adına, ardına takacağı gençlerle yürüyüşe geçerdi…

“Durdurun bu azgın dalgaları!
Ülkenin en şifalı kumlarını yutmasın Karadeniz” diye yollara düşerdi…

Evet…

Gazeteler Karasu’nun inci kumlarını yutup adım adım sahile yaklaşan azgın dalgalardan oluşan büyük tehlikeye yer verince geldi aklıma muhtar teyze…

Anlaşılan tatilcilerin göz bebeği, hastaların şifa kaynağı inci kumların yok oluşunu durdurmak için, ikinci bir muhtar teyze bekleniyor olmalı…

Yoksa bu güzelim sahil ve şifalı kumlar, hırçın Karadeniz dalgalarıyla yok olup gidecek…

Vakit varken müdahale edilmeli…

Zira yarınlar geç olabilir…

Muhtar teyzenin ruhunu incitecek manzaralar oluşmasın…

Bilmem Karasu’ya hayat veren o güzelim kum sahil kurtulur mu!

Muhtar teyzeye rahmet dilerken, yetkililere ise tez elden harekete geçmeleri adına Bizim Bahçe’den “Zakkumlar” gitsin istedik…