Kamil Özkan, ilin yakından tanıdığı nev-i şahsına münhasır bir Adapazarı evladıdır…
Hayatı hep mücadele içerisinde geçmiştir…
CHP’den belediye başkan adayı oldu, öncesinde ise Aziz Duran’a danışman olarak çalıştı…
Bir ara borsada genel sekreterlik yaptı…
Bildiğim kadarıyla son olarak arıcılar dernek başkanlığını yürütüyor…
Bu arada gazetecilik yönü de bilinir…
Bugün yazarlığını yaptığı gazeteye bir dönem genel müdür oldu, şimdi haftalık yazılarıyla destek sağlıyor…
Türk siyasetine yaptığı esprilerle damgasını vurmuş bir politikacı olan bir ara bakanlık da yapan Ali Rıza Septioğlu’na yönelik esprilerden oluşan bir konuya değinmiş dün köşesinde Kamil Özkan…
Sıraladığı anıları arasında bir tanesini unutmuş…
Onu da biz hatırlatalım…
Ali Rıza Septioğlu, TBMM’deki yemin töreninden sonra seçim bölgesine gider…
Uçakta rakip olduğu ve hep çatışma halinde bulundukları Camışoğulları aşiretinden bir genç, kendisini kutlamaya kalkar…
Onun kim olduğunu bilir ve kestirmiştir gözüne…
Akılna bir muziplik gelir
Çocuk; “Agam, beni tanirsen?” der bekler…
Septioğlu; “Taniyem ama bir türlü çıkaramiyem…
Söyle bakim, sen hangi hayvanın oğlusun.”
Böyle renkli bir toprak ağasıydı Ali Rıza Septioğlu…
Onun bu tür anıları var da onu milletvekili yapan Süleyman Demirel’in yok mu!
Olmaz mı!
Onu dile getirmeye kalksa Kamil Özkan, sanırım gazetelere değil ciltlere sığmayan bir kitap olur…
Kamil Özkan’a bu doğrultuda kolaylıklar dileyelim istedik, Bizim Bahçe’den gidecek “Zambaklar” eşliğinde…