Serdivan ve Adapazarı belediyelerinin yanı sıra Büyükşehir Belediyesi’nin kimi icraatlarına da değinmiştim dünkü yazımda…
Süt ve bal evlerinden, Donatım Park’a kondurulan uçaktan, Melen’de yetiştirilen biberiye ve lavantadan, Gar Meydanı’nda yapılması planlanan kabak heykelinden, kenevir ekiminden, SGK kavşağında başlayan çalışmalardan, henüz startı verilmeyen Nehir Ada projesinden, kentsel dönüşüme yönelik çalışmalardan bahsetmiştim…
Ve bunların içinde kayda değer bulduğum tek çalışmanın SGK kavşağındaki çalışma olduğunu, prestij projesinin ise Nehir Ada Projesi adı altında Sakarya Nehri kenarında yapılacak olan restorasyon çalışması olacağını söylemiştim…
Sabah Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı İrfan Kardeş aradı…
Yazdığım yazıdan ve yaptığım eleştirilerden dolayı teşekkür ederek başladığı konuşmasında bazı yapılanların gündeme getirilmeyişine üzüldüğünü söyledi…
“Atlamış olabilirim, unutmuş olabilirim, görmemiş veya duymamış olabilirim. Sen anlat ben notumu alayım ağabey” dedim…
Madde madde sıralıyorum şimdi bu hizmetleri:
350 bin ton civarında asfalt atılmış. Hatta İstanbul Büyükşehir Belediyesi 500 bin ton asfalt atacağının sözünü vermiş. Neredeyse İstanbul’un hedefi yakalanmış asfalt hususunda…
Geyve ilçe merkezine meydan yapılıyormuş, ayrıca Alifuatpaşa’da bir cadde elden geçirilmiş…
Yazlık kavşağı, duble yol ve bir köprü inşaatı çalışmaları sürüyormuş…
Millet bahçesi açılarak hizmete başlamış…
Çocuk Akademisi kurulacakmış…
Akçay Barajı’nın tamamlanması için 53 milyon TL civarında bir kaynak bulunmuş ve baraj bitirilmiş…
Erenler’deki Hacıoğlu Caddesi yeni bir hüviyete büründürülmüş…
Yıkılan İmam Hatip Lisesi’nin yerine son derece özgün bir projeyle yeni bir okul yapılması için çalışmalar başlatılmış…
Unkapanı Meydanı düzenleme çalışması için ihaleye çıkılmış…
Karaman Park tamamlanarak hizmete açılır hale getirilmiş…
Sabiha Gökçen’e yolcu taşımak için 5 otobüs satın alınmış ancak pandemi nedeniyle hizmete henüz başlanmamış…
Sakarya için bir tanıtım filmi hazırlanmış…
Süs bitkiciliği festivali düzenlenecekmiş…
Tüm bunlar haricinde arıtma tesisleri, yağmur suyu kanalları ve SASKİ eliyle daha birçok yatırıma ve çalışmaya imza atılmış…
Yazımda bahsetmediğim hususlar kısaca böyle…
Yapılan her iş şüphesiz değerlidir…
Hiçbir iş bedavaya yapılmıyor…
Bize ufak ve sıradan gözüken işlere bile milyonlarca TL para harcanıyor…
Ama Allah aşkına yukarıda madde madde sıraladığım işlerden hangisi akılda kalacak bir iş?
Yani evet unutmuşum bunları yazmayı ama hatırda kalacak işler de değillermiş hani!
Benim burada da kayda değer olarak gördüğüm Akçay Barajı’nın tamamlanmış olması ve de Yazlık’tan millet bahçesine açılan duble yoldur…
İmam Hatip Lisesi arazisine yapılacak olan okulu, Sabiha Gökçen’e otobüs kaldırılmasını ve de Unkapanı Meydanı düzenlemesini de beğendim ancak bunlar henüz yapımına başlanmamış işler…
Dışardan bakıldığı, halkın içine inildiği zaman Ekrem Yüce denilince akla sadece “Bal, süt ve yumurta” geliyor maalesef…
Ya bir PR sorunu var ya da yapılanlar iyi anlatılamıyor insanlara…
Ya da bal, süt ve yumurta projesine her işten daha fazla önem atfediliyor ve de bu iş bilerek ve isteyerek her daim gündemde tutuluyor…
Geçenlerde SATSO başkanı da açıkladı, “Belediyenin işi değil bu” dedi…
Esnafın da durumdan çok rahatsız olduğunu biliyorum…
Belediyeye bu işin bir getirisi olacağını da zannetmiyorum…
Süt ve bal evlerinde çalıştırılan personelin masrafının bile karşılanabileceğini sanmıyorum…
O yüzden yol yakınken, daha fazla zarara uğramadan ve belediyeye prestij kaybettirmeden bu işten vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyorum…
Dünkü yazımda da belirttiğim gibi Melen Botanik Vadisi ve Bal Suyu projesiyle ilgili de yerinde bir basın toplantısı düzenlenmesi şart…
Proje detaylıca anlatılmalı ve kamuoyu bilgilendirilmeli…
Eğer iz bırakacak icraatlar yapılmak isteniyorsa raylı sistem taşımacılığı ve Nehir Ada Projesi şehirde iz bırakacak iki projedir…
Eğer şehrin önceliği ne diye sorulursa da şüphesiz deprem güvenliği ve kentsel dönüşüm çalışmalarıdır…
Büyükşehir Belediyesi tüm gücünü ve mesaisini bu konulara harcamalıdır…
Sakaryaspor yönetimini doğrudan ele almak, dün de dediğim gibi Ekrem başkan ve yönetiminin başını çok ağrıtacak…
Zaten belediyenin projelerini yürütmek adına paraya ihtiyacı varken ve bir dünya borç ödenirken Sakaryaspor’a nasıl kaynak oluşturulacak!
Neresinden bakarsanız bakın büyük bir yükün altına girilmiş durumda…
Ekrem başkanın belki de en fazla dua aldığı icraatı Ada Treni’ni geri getirmesiydi…
Trenin aylardır çalışmıyor oluşu büyük tepki ve rahatsızlıklara neden oluyor…
İnsanlar nasıl ki trenin gelişini Ekrem başkana bağladı, gidişini de ona bağlıyor…
Diğer yolcu trenlerinin, vapur ve gemilerin, uçakların ve otobüslerin çalıştığı ve vızır vızır yolcu taşıdığı bir ortamda “pandemi” bahanesine sığınmak pek de inandırıcı gelmiyor!
Ayrıca belediye bünyesinde kurulan Sera, Fidan ve Tarım AŞ’nin bugüne kadar neler yaptığı da bir basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşılmalıdır…
Bir şirket demek genel müdürlük demek, genel müdür yardımcılığı demek, sekreter demek, makam aracı demek, yönetim kurulu üyeleri demek, huzur hakları demek…
Bunların hepsi devletin ve milletin sırtına ciddi bir maddi yük yüklemektedir…
Bu maddi yükün karşılığında ne gibi hizmetlerin şehre kazandırıldığı muhakkak açıklanmalıdır…
Artık belediyedeki kadro hareketlerine de bir son verilmeli, kim nerede çalışacağını bilmeli ve de taşlar yerine oturtulmalıdır…
Doğru mu değil mi bilmiyorum ama bugüne kadar belediyeye bin – bin 500 civarında personel alındığı söyleniyor…
Gerek bu alımlar, gerek kurulan şirketlerin ve yeni daire başkanlıklarının masrafları bir süre sonra belediyeyi personel maaşını dahi ödeyemez hale getirecektir…
Bu durum da sonun başlangıcını hazırlar!
Ekrem başkanın iyi niyetinden, bir şeyler yapma gayretinden şüphemiz yok…
Dürüstlüğünden, ahlakından, nezaketinden de şüphemiz yok…
Bu meyanda hakkını yemek istemem…
Ama bence kendisinin onu doğru işlere yönlendirecek ve yeri geldiğinde kendisine “acı gerçekleri” söyleyebilecek, onu kıyasıya eleştirebilecek dostlara ihtiyacı var…
Sağda solda hakkında yapılan dedikoduları değil, şehir için yapılması gereken işleri anlatacak dostlara ihtiyacı var…
En büyük dezavantajı da çevresinde bu türden insanların yeteri kadar olmamasıdır…
Hiçbirimiz Ekrem başkan başarısız olsun istemeyiz zira hepimiz bu şehirde yaşıyoruz…
Aklı başında hiç kimse yaşadığı şehir kötü yönetilsin istemez…
O yüzden Allah Ekrem başkanın yardımcısı olsun diyorum…
Zira işi gerçekten, ama gerçekten çok zor!