Ne zaman ki ramazan gelir, ortalık hissedilir bir sükûnete bürünür…
Bunu yaşanılan iftarlı, teravihli akşamlar besler…
Söze dikkat edilir, kırılmaz gönüller…
İftar akşamlarının verdiği haz kaplar ortalığı…
Kılınan teravih namazı ile ruhlar adeta tazelenen bir lezzet halkasına açılır…
Tadına doyum olmaz sohbetler sürer gider zaman zaman da olsa sahura dek…
İşte böyle başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden azat olan bu mübarek ayda hayat bir farklı iklime bürünür…
Küsler barışır, ruhlar zenginleşir, söze tat, gönüllere muhabbet düşer…
Yalan dolan, dedikodu tam olmasa da nispeten azalır…
İşte böyle bir ayın adıdır Ramazan…
İnsanın içini çürüten içki, kumar, rüşvet, kavga gürültü gibi kötülüklere bir ölçü de olsa son verilir…
Teravih akşamları ile ışıl ışıl parlayan camilerimizin yüzü güler…
Bir farklı huzur, bir değişik hava kaplar mescitleri…
Aklın gözünü kör eden eğlence akşamları, yerini ibadete koşan gönüllere bırakır…
Velhasıl insanı saçından tırnağına bir huzur kaplar…
Başlangıçta zorlansa da insan, ortalara doğru rahatlar, sona yaklaştıkça da veda etmenin hüznü kaplar gönülleri…
İrade ve nefis bu ayın hikmetiyle hep olumlu dünyalara açılır…
Yardımlaşma, dayanışma duyguları kaplar yürekleri…
Ramazan ayının sihirli havası her yerdedir…
O nedenle gündüzü başka, gecesi ayrı bir zenginliktir bu mübarek ayın…
Tüm kötü alışkanlıkların büyük oranda ortadan çekildiği ramazan ayında insan kendini çok daha huzurlu ve çok daha güvende hisseder…
Ramazan ayının insanı tedavi edici bir yanı da vardır…
Meyhanelerin, kumarhanelerin hepsi olmasa da önemli bir bölümü bu ayda kepenk indirir…
Her dakikası, saati, günü, haftası fazilet ve feraset dolu sayılı Ramazan günlerini ruhuna uygun yaşayan herkese “Peygamber çiçekleri” gitsin istedik…