Kişinin hayatının meşalesi, yol göstericisi elindeki kitabıdır. Kendimize, topluma, yarınlara en güzel yatırım, okuyarak zenginleşen beyinlerimizdir. Küçükten büyüğe en büyük servetimiz okuyan toplumla gelir.
Ebeveyn olarak çocuklarımıza kitap okuma alışkanlığı kazandırmalıyız. Örneğin; çocuklarımıza kitaplar sunup kendisinin seçmesine olanak tanımalıyız böylece çocuk kendini birey hissederek istediği ilgi duyduğu kitabı okumanın zevkini yaşayacaktır. Sonrasında çocuklarımızla birlikte kaliteli vakit geçirmek adına kitap okuma saatleri yaparak okuduğumuz kitap üzerine yorumlamalar yapabiliriz. Değerli vakitlerimizi internet ve televizyon başında olmak yerine kitap dostlarımızla geçirebiliriz. Aileler daima çocuklarına model oluştururlar. Okumak okumayı getirir, öğrendikçe insanın öğrenesi gelir. Ne kadar çok okursak daha çok şey öğrenmemiz gerektiğinin farkına varırız. Okumanın önemini başaklara benzetebiliriz; okuyan birey dolu başaklar gibi kafaları önde eğik, okumayan birey boş başaklar gibi kafaları yukarıda olur.
Okuyan insan beynini kendini geliştirir, düşünme kapasitesini yükseltir, bilgi edinerek fikir üretebilir, sosyal beceriler kazanır ayrıca öğrendiklerini uygulayan sorunlara çözüm üretebilen birey olmasında yol gösterici arkadaş olur kitaplar. Ayrıca okuyan herkesin bilgisinden , önerisinden faydalanabiliriz.
Kitaplar bizleri olmadığımız ortamlara, yaşamadığımız hayatlara, bilmediğimiz bilgilere götürerek bilgi haznemizi genişletir. Kitapla büyüyen çocuğun hayata bakış açısına, davranışlarına, konuşmalarına yansıyarak toplumda kendini daha iyi ifade edebilen donanımlı büyüyen geleceğini hazırlayan ayakları yere daha sağlam basan duruşu olan birey olmasına katkı sağlar. Öğrendikleriyle, tecrübelerle, geçmişi geleceği analiz etmeyi öğrenip geleceğini hazırlar. Kitap ruhunu, kültürünü, milli manevi değerlerini, karakterini ve geleceğini etkiler.
Kitap okumalıyız ve sosyalleşmeyi de unutmamalıyız sevdiklerimizle sohbet eşliğinde ya da farklı aktivitelere de fırsat vermeliyiz. En önemlisi bazı kitaplar vardır ki yaşımıza ruhumuza uygun olmayabilir bu tür kitaplar sıkabilir, yanlış öğrenmelere, korkulara, travmalara neden olarak farklı düşünmelere yol açabilir. Özellikle küçük yaş grupları uygun olmayan zararlı içerikli kitaplardan uzak tutulmalıdır.
Öğrencilerimizden başlayarak toplumun her kesimine ömür boyu okuma öğrenme alışkanlığı kazandırılması teşvik çalışmaları bulunmaktadır.
Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığınca uygun görülen ‘’100 Temel Eser’’ belirlenmiş olup yine Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının çocuklarımızın gelişimine katkı sağlayacak eğitici-öğretici, zararlı içeriklerden arındırılmış Çocuk Dostu kitap önerileri bulunmaktadır. Hem ailelerimize yol gösterici hem de çocuklarımızın psiko-sosyal gelişimine katkı sağlaması hedeflenmektedir.
‘’Okuma zevkini kazanmayanın öğrenimi yarım kalmış demektir.’’ (P. PEACUT)