Zaman zaman gündeme getirdiğimiz bir başka konu da şehir mobilyalarıyla süslü park ve bahçelere karşı toplumun duyarsız halidir…
Belediyeler görev aldığı illerin her köşesine, halka hizmet adına mesire yerleri, park bahçeler yapar…
Bir şehrin zenginlikleri olarak dikkati çeken böyle yerlerde halkın oturup dinlenmesi, serinleyip sohbet etmesi için oturma grupları yerleştirirler, çocuk parkları yaparlar, yürüyüş alanları düzenlerler…
Amaçları halkın sağlığı adına yatırım yapmaktır hiç kuşkusuz…
Onları koruyup kollamak, kırıp dökmemek, ev eşyası özeni içerisinde kullanmak, o yöre halkının her şeyden önce yaşam kalitesini ortaya koyar…
İlimizin Karadeniz’e açılan ilçeleri ile Kocaeli’nin benzer yerlerdeki sahil yatırımları, bu açıdan incelendiğinde gördüklerimiz, insanın içini acıtacak cinsten neredeyse…
Kefken, Kerpe ve Cebeci ile Karasu sahillerinde yapılan yatırımların halini gördükçe, üzülmemek ne mümkün!
Etrafını ve ortak kullanım alanlarını böylesine kirletmek, hoyratça kullanmak toplum adına son derece üzücü…
Tatil dönüşü herkesin dilinde işte böyle bir sitem olduğu görülüyor…
Bu da turizm kültürü konusunda gelinen noktayı işaret ediyor olmalı…
Bu çirkinlik sadece sahil kentlerimizde değil, yaşadığımız şehirler için de geçerlidir…
Bu konuda da artık caydırıcı yasal tedbirlere gidilmenin zamanı geldi de geçiyor…
Cadde, sokak, meydan ve parklarımız çöplerden, sigara izmaritlerinden, kuruyemiş kabuklarından, tükürüklerden ve benzer atıklardan ancak böyle kurtulabilir…
Bu doğrultuda üzerine düşen vatandaşlık görevini bihakkın yerine getirip, istifade ettiği güzellikleri koruyup kollamaya özen gösteren, birlikte yaşamanın gerektirdiği şartları yerine getiren herkese ve her kesime Bizim Bahçe’den bayram ertesinde “Beyaz güller” gitsin istedik, sıcağı sıcağına…