Türkiye liglerinde büyüğü küçüğüyle ara transfer yapan ve takımın güçleneceğini düşünen kulüplerde mutlak başarıdan söz edilemez…

Buna karşın aksi doğrultuda çok sayıda örnek ortaya koyabiliriz…

Bunların başında son derece çarpıcı olması nedeniyle hiç unutamadığım bir transfer öyküsünden bahsetmek isterim…

Tanju Çolak’lı Galatasaray, bundan yaklaşık 25 yıl önce olsa gerek, o zamanın adıyla Türkiye Birinci Liginin ilk yarısını en yakın rakibi Beşiktaş’tan 8 puan önde bitirmişti…

İkinci yarıya daha güçlü girmek arzusuyla o dönem Avrupa kupalarında fırtına gibi esen Polonya futbolunun gözbebeği Koseçki’yi transfer etmişti...

Bu olay sonrası Galatasaray açık ara önde girdiği ligin ikinci yarısı sonunda, şampiyonluğu yanılmıyorsam 4 puan farkla Beşiktaş’a kaptırdı…

Bu da “Başarılı giden takımı bozmayacaksın” anlamına gelen çarpıcı bir örnek olsa gerek…

Böyle hayli yanlış transfer politikaları izlenmiştir Türkiye liglerinde, sonu hüsranla biten…

Bugün de aynı düşünce hakim…

Grubumuzda en güçlü rakibimiz Samsunspor’un ara transfer sonrası geçen hafta çıktığı ilk maçta, ligin son sıralarındaki Amedspor’a yenilmesi, bu doğrultudaki en sıcak haber olsa gerek…

Gelelim Sakaryaspor’a…

Yeşil siyahlı ekip, İsmail Ertekin hoca ile oynadığı hiçbir maçı kaybetmedi…

İlk yarıyı lider bitiren ekibe güvenmekten gayri yapılacak bir şey yok…

Şu sıralarda gelen ve kulübü rahatlatacak sponsor parasının gereksiz ara transfere değil de oyuncularına olan taahhütlerin yerine getirilmesinde kullanması, Sakaryaspor Yönetimince yapılacak en doğru tasarruf olacaktır…

Bu takım altyapıda dikkati çeken oyuncularla takviye edilirse, sanırım bir taşla iki kuş vurulmuş olur…

Hem gençler kazanılır hem de Sakaryaspor’u lider yapan kadronun maddi sorunu giderilmiş olur…

Bu anlayışla yola devam edilirse, hedefe varmada daha sıkıntısız bir süreç yaşanabilir…

İçinde bulunulan kritik süreçte alınacak kararlarda isabet kaydedilmesi, şampiyonluk adına atılmış önemli ve olumlu bir adım olacaktır…

Bu doğrultuda başarılı olmaları adına başkandan idarecisine, teknik direktöründen oyuncusuna kadar herkese Bizim Bahçe’den “Beyaz güller” gönderelim istedik…