İlimizin güçlü amatör futbol takımlarından Şekerspor’da yıldızı parladı, Hasan Kılıç’ın… (Hicran)
O dönemlerde yeşil beyazlı Şekerspor’u profesyonel anlayışla yöneten teknik sorumlu, Avukat futbolcu Sezgin Özpoyraz’ın babası Murat Hoca’dan başkası değildi…
Takımın joker oyuncusu (stoper+kaleci) Kıvırcık Niyazi demişti ki;
“Zeki, Şekerspor’da Hasan Kılıç adlı bir futbolcu var…
Git, seyret…
Senin takım arkadaşın Mikail’e benzeyen özelliklere sahip olduğunu göreceksin...
Yakında yıldızı parlayacak...”
Gerçekten de öyle olduğuna gidip seyredince inandım…
Mikail Temizel’i seyrediyormuş gibiydim…
SAKARYASPOR’DA OYNAMADI
Ne yazık ki o günün Sakaryaspor yönetimi, bu hırslı ve yetenekli oyuncuyu göremeyip kaçırdı….
Onun futbol hayatındaki, benim açımdan en büyük talihsizliği de Sakaryaspor’da oynayamaması oldu…
O da gelen teklifleri değerlendirip önce Orduspor’a, oradan Malatyaspor’a ve nihayet Beşiktaş gibi üç büyük kulüpten birine transfer olarak, başarılarla dolu futbol hayatını sürdürdü…
İsterdim ki kurucu futbolcu olarak formasını giydiğim Sakaryaspor’a da hizmet etsin yıllarca…
Ama her futbolcunun bir nasibi var…
GEGİÇ’İN GÖZDESİ
Kısa denilebilecek boyuna rağmen sıçrama yeteneği ve hava toplarındaki inanılmaz başarısıyla oynadığı kulüplerde lider özelliğine sahip bir oyuncu olarak tanındı, isim yaptı…
O gurbette de olsa ilimiz futbol severlerinin takibi altında olan nadir sporculardan biriydi…
Yeteneği, ünlü teknik direktör Abdullah Gegiç’in de ilgisini çekmiş olmalı ki, Beşiktaş’a transfer olduğu dönemde Gegiç’in savunma anlayışına yatkın oyun tarzıyla vazgeçilmez bir oyuncu oldu…
Rızkını başka illerin takımlarında arayıp bulan futbolcular kervanına katıldı…
Kıymeti bilinmeyip yuvadan uçurulan Sakaryalı futbolculardan biriydi Hasan Kılıç…
Futboldan hayli para kazandı…
Onu bugün rahata kavuşturan kazanımlarının temelini, daha o yıllarda attı…
Ayaklarıyla kazandığı har vurup harman savurmadı…
Aksine akıllı bir hareketle parasını yatırıma çevirdi ve futboldan sonra da başarılı bir işadamı olarak geldi gündeme…
BEŞİKTAŞ’TA İKİNCİ SAKARYALI
O dönem Beşiktaş’ta Sakaryalı ve Sakaryasporlu olan, benim de önce amatör lig takımı Adagençlik’te, sonra da Sakaryaspor’da birlikte forma giydiğimiz İhsan Özbek de (Sarı) Beşiktaş’ta oynuyordu…
Sabri Dino, Sarı İhsan, Zekeriya Alp, (Feriköy’den takım arkadaşım) Tavşan Sami ve Ergün Acuner gibi Beşiktaş savunmasının olmazsa olmaz iki Sakaryalı futbolcusu olarak uzun süre gündemde kaldılar…
Pazar Filemiz’de yer alan sivil fotoğraftaki kadro, bir Fenerbahçe-Beşiktaş maçı için Beşiktaş semtinden Kadıköy’e geçişte Fenerbahçe vapuru güvertesinde görülüyor; (Ayaktakiler soldan sağa) Kör Tuğrul, Zekeriya Alp, Bek Ahmet, Tavşan Sami, stoper Atakan, Vedat Okyar, Sanlı Sarıalioğlu ve Sabri Dino ile (Oturan) Galatasaray’dan sonra Beşiktaş’ta da başarılı bir dönem geçiren Ergün Acuner’den başkası değil…
Aynı dönemin Beşiktaşlı futbolcusu İhsan Özbek’in önce Adagençlik, sonra Sakaryaspor, bilahare Samsunspor ve Beşiktaş ile Balıkesir takımlarında sergilediği performansın üzerinde durmaya kalksak, bu sütunlara sığdırmak yerine bir kitap yazmak gerekir…
BİR MAÇ SONRASI İKİ SAKARYALI…
İkinci fotoğrafta, bugün Vodafone Arena haline getirilen eski Dolmabahçe Stadı’nda bir maç sonrası taraftarını selamlayan kadro yer almıştı İhsan ile Hasan…
Sağ başta kalecinin önünde el sallayan oyuncu İhsan Özbek (Sarı), hemen önünde Zekeriya Alp ve onun da önünde Hasan Kılıç’ın yer aldığı Beşiktaş takımı o yıllarda üç büyük kulüpten biri olarak, ligin zirvesini zorlayan güçlü bir kadroya sahipti…
İlimizden yetişip de üç büyük kulüpte oynayan futbolcu sayısı, öyle hele de o dönemde parmakla sayılacak kadar azdı…
Hasan Kılıç, işte o zor dönemlerin Sakarya orijinli sporcuları arasında yer almayı başaran, bir futbolcu olarak kaldı hatıralarda…
Bu Pazar onun arşivinden elimize geçen iki fotoğrafın hikayesini anlatalım istedik nostaljik duygularla Pazar Filemiz’i boşaltırken, sizin için bir kez daha…