Sevgili okurlar,
Geçtiğimiz günler içinde ata toprakları olan, Kazakistan ve Kırgızistan’a bir ziyarette bulunduk..
Türkiye Gazeteciler Federasyonu öncülüğünde, Basın Cemiyetleri Vakfı, Avrasya Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu, Anadolu Spor Gazeteciler Derneği öncülüğünde gerçekleştirilen bir ziyarette, önemli tespitlerimiz oldu..
Türkiye’nin ‘Atatürk’te buluştuğu ve Cumhuriyet Bayramı’nı kutladığı günlerde bizler, esaret altından kurtulmaya çalışan Kazakistan’ın Almatı, Çimkent, Türkistan kentlerini gezme, ziyaretlerde bulunma ve anlama imkanı bulduk..
Kardeşlerimizin Ruslara karşı verdiği mücadelenin, yani esaretten kurtulma hamlelerinin izlerini taşıyan parklara, heykellere, anıtlara ve eserlere tanıklık ettik.. Her birinde ayrı bir destansı kahramanlıklar yatıyor..
Düşman elinin Türk topraklarında yarattığı tahribatı nasıl anlatsam bilmem.. Hala bu topraklarda yaşayan insanlar ürkek ve korkak.. Size alık, alık bakıp sonra ‘Türk’ olduğunuzu anladığında, sizlere gülücükler dağıtıyorlar,’ Rahman ola, Selam, Merhaba, Çaksılar’ diyebiliyorlar..
Daha birçok kelimede birbirimizi anlayabiliyoruz.. Bunca yılın esareti, tahribatı kolay, kolay atlatılamaz elbette..
Kendini alkole veren erkeklerin yanı sıra, evlerine kapanan kadın ve çocukların durumunu siz tahmin ediniz!..
Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te bu durum daha farklı.. Fakat Kırgızistan’da duyduğumuz ezan sesi, inşa edilen ve tahribattan kurtulan mescitler bizi gelecek için ümitlendirdi..
Türkiye’nin televizyonlarından ‘TRT Türk’ Kırgızistan’da izlenebiliyor.. Ancak Kazakistan hala bir Türk televizyon kanalı ile tanışmış değil.. Fakat Kazakistan’da da atılan ileri adımlar, bizlere gelecek için ipuçları veriyor.. Devlet Başkanı Nursultan Nazarbeyev’in ‘Latin’ alfabesini geçme kararı tarihi bir olaydır..
Unutmayınız ki, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği ‘Harf Devrimi’ ve ‘Latin ‘ alfabesine geçme kararı gibi, bir karar bu! Devlet Başkanı Nursultan Nazarbeyev, ülkesi için tarihi kararlar alıyor.. Rus esaretinden kurtulmanın bir yolunun da ‘Harf Devrimi’nden geçtiğini çok iyi biliyor.. Zira hala ülkede birinci dil Rusça olarak öne çıkıyor..
Temennimiz Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin, bu süreci çok hızlı geçmeleri ve evrensel dünya ile buluşmalarıdır.. Bunun gerçekleştirilmesinde çok uzaklarda olsak bile, bizlere de büyük görevler düştüğü unutulmamalıdır..
***
Sevgili okurlar,
Yukarıda söylediğim gibi Türkiye’nin Cumhuriyet Bayramı’nı kutladığı günlerde, Türk dünyasında, ‘Atatürk haberlerini’ okumak, bizleri gerçekten duygulandırdı. Gazetelerde ‘Atatürk’ başlıklı manşetler ve yazılar dikkatlerimizden kaçmadı. Yine Bişkek’te bizi Atatürk Parkı ve içindeki dev Atatürk Heykeli karşıladı..
Türklüğe büyük katkıları olan ve Türk dünyasının da buluşması için bilimsel çalışmalar başlatan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 79.yılını idrak ettiğimiz şu günlerde, Atatürk’e ne kadar ihtiyacımız olduğu aşikardır..
Elbette, 10 Kasım 2017 tarihi itibari ile Türk Milleti’nin Ata’sına bağlılığını, ona vefa göstermesi unutulmazdır.. Ankara’da Anıtkabir’de, İstanbul Dolmabahçe’de ve diğer iller ile yurt dışı temsilciliklerimizdeki törenler ‘Atatürk’ün o mucizevi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bize hatırlatıyor.
‘En büyük eserim Cumhuriyet’tir diyerek, bize emanet ettiği Cumhuriyet’in önemini, manasını kavrayan insanlarımız, sel olup Anıtkabir’e, Atatürk’ün huzuruna koştular..
Yediden, yetmişe tüm insanlarımız ‘ Cumhuriyetsiz asla’ diye haykırarak, Atatürk Türkiyesi’nin, Atatürk Cumhuriyeti’nin önemine, bir kere daha vurgu yaptılar..
Siyaseten yapılan yanlışları, görme, anlama bakımından bu ‘On Kasım Anma Törenleri’ bir milat olarak önümüze çıkmıştır..
Kimse özgürlüklerinin bir kişide toplanmasına asla izin vermek istemiyor.. Kimse Cumhuriyet dışı rejimlere bel bağlamıyor..
O yılları daha iyi anlamak için, ‘İstiklal Savaşı Yıllarında Sakarya’ günlerine gitmenizi tavsiye ederiz.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından, isyanları bastırmak üzere Sapanca, Adapazarı, Akyazı, Hendek üzerinden Düzce ve diğer isyanları bastıran Çerkez Ethem’in günlüklerini iyi okumalısınız!
Yetmiyorsa, Çanakkale Savaşları yıllarından beri, dağları eşkıya ruhuna mesken tutan, köyleri basan, kadınlara musallat olan, vatandaşımızın malına göz diken zihniyetlerin yargılandığı İstiklal mahkemeleri, elbette çapulcu grubu ile Ankara’ya yürüme kararı olan Manyaslı İbrahimler için gerekliydi..
Bu yönde televizyon ekranlarından ‘fitne ve fesat’ tohumları ekenlere kulak asmayınız..
Atatürk Türkiyesi’nin neleri başardığının hala farkında değil misiniz?
Atatürk,Türkiye’dir..
Atatürk, Türk Milleti’dir..
Atatürk Cumhuriyet’tir, gelecektir, özgürlüktür, bağımsızlıktır..
Atatürk, Alper Tunga’dır, Fatih’tir, Alparslan’dır..
‘Benim naçiz vücudum, bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti ebediyen payidar kalacaktır’ diyen Atatürk’ün fikirlerini, düşüncelerini anlamak, anlatmak, yaşamak hepimizin görevidir..
Onun eserlerini ‘put’ diye görenler, fitne ve fesat tohumları ekerek, Türklerin birlik ve beraberliğini bozanlara, başka ülkelerin güdümü ile hareket edenlere, yeni siyasi anlayışlarla macera denizlerine kulaç açanlara itibar etmeyiniz..
Atatürk, Türk Milleti’nin gelecek pusulasıdır..
Bu pusulayı sakın kaybetmeyelim!
Ruhu şad olsun!
TAZİYE
Sevgili futbolcu arkadaşım, gazeteci meslektaşım Sevgili Sırrı Sanlı’yı kaybetmenin derin üzüntüsü içinde sevenlerine başsağlığı dilerim. Allah gani, gani rahmet eylesin, mekanı cennet olsun..
Güle güle dost!