Birbirinden güzel hasletlere sahiptir insanımız…

Bu hasletlerin getirdiği, yüzyıllardır uygulanıp kadim gelenekler haline gelmiş sayısız uygulamalarımız vardır…

Zimem defteri de bunlardan biridir…

Dünyanın en büyük imparatorluklarından biri olan Osmanlı’dan kalma bu kadim gelenek, günümüzde hala unutulmayıp gönlü güzel insanımız tarafından yaşatılır…

Bakkallar Odası’nın bir çağrısı ile hatırladık, mübarek Ramazan ayında zimem defterini…

Ayrıca MÜSİAD Sakarya Şubesi de her yıl uygulayarak yaşatır bu kadim geleneği…

Bugünkü adıyla bir veresiye defterinin, durumu iyi bir hayırsever tarafından ödenmesi anlamına gelir, zimem geleneği; Alan elin veren eli bilmediği, yardımlaşmanın en zarif halidir ezcümle…

On bir ayın sultanı Ramazan ayını yarılamışken ve yaklaşırken bayram günleri, gelin hep birlikte zimem ile sevindirelim fakir fukarayı, garip gurabayı…

“Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.” diyen bir inancın mensupları olarak, herkesin gücü nispetinde, hiç tanımadığı bir ihtiyaç sahibini, dolayısıyla çocukları sevindirmesi, bunun insana nasip olması, ne de güzeldir!

Ne mutlu yüce Mevla’nın bahşettiği gücü ve imkanları, bir ihtiyaç sahibinin müşkülünü gidererek, paylaşabilene!

Bu duygularla, yardımlaşma ve dayanışmayla zoru kolay eylemek adına gönülden gelerek, kadim geleneğimiz zimem defteri alacak olanlara, şimdiden “Peygamber çiçekleri” gitsin istedik Bizim Bahçe’den…

HOŞGELDİN SELİM BEBEK!

Gazetemiz imtiyaz sahibi Sinan Uyar ile Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) akademisyenlerinden Ayşe Güneş Uyar, ikinci kez anne-baba olma mutluluğunu yaşıyor şu sıralarda...

Anadolu Sağlık Merkezinde başarılı bir operasyon sonrasında dünyaya gelen evlatlarına “Selim” adını veren Ayşe-Sinan Uyar çifti kadar, ilk kez abla olma mutluluğunu yaşayan Zehra’nın da keyfine diyecek yok…

İkinci kez anne baba olan Ayşe-Sinan Uyar’a evlatlarının damat olacağı günleri de görmeleri adına “Kırmızı”, abla olan Zehra’ya “Pembe” ve dünyamızı şereflendiren Selim bebeğe ise çile dünyasında çilesiz ömür dileğiyle “Beyaz güller” gitsin istedik Bizim Bahçe’den…