İlişkilerimizde sorunları eleştirerek, kavga çıkararak, kestirip atarak, başından savarak, ısrarla kendimizi savunmaya geçip karşı tarafın üzerine giderek çözmeye çalışıyoruz. Yetmiyor belli süre uzaklaşıp yok sayıyoruz.
İlişkide empati kurmak yerine sorunun sadece üzerini kapatıp ilişkideki yolunuza devam etmeye çalışırsanız, ne kadar yol giderseniz gidin o noktaya ilk çıkan aksaklıkta geri döner, hiç yol kat etmemiş gibi başa dönersiniz.
Birliktelikte kendi istekleriniz kadar karşı tarafın istek ve düşünceleri de önemlilik arz eder.
Karşı tarafın isteklerini, zaaflarını kendi düşünceleriniz dahilinde önemsemezseniz, zamanla kendisini önemsiz ve değersiz hissettirdiğiniz için o kişiyi kaybedersiniz.
Her ilişkinin bir sorumluluğu vardır.
Her kişinin hayalleri doğrultusunda karşısındaki insandan beklentileri, kabul edeceği edemeyeceği şeyler vardır.
Bu sorumlulukları almaz, partnerinizin beklentilerini karşılamaz, görüşlerine saygı göstermezseniz ilişkinizi mutlu şekilde devam ettiremezsiniz. Devam ettiremediğiniz için de kavgalar, sürtüşmeler sıklıkla gündeminizde olur.
Bir ilişki iki tarafın birbirine attığı adımlarla yürür.
Sürekli bir taraf adım atıyor, sevgisini gösteriyor, romantik sürprizler yapıyor diğer tarafta bu döngüyü sağlamıyor akışı kesiyorsa o ilişki zamanla biter.
İnsanlar kendilerini sevgisiz, ilgisiz kaldıkları zaman yalnız hissederler.
Kimse bir aşk ilişkisinde yalnız hissetmeye tahammül edemez. Er ya da geç, “Kaybedeceğim bir şey yok” algısıyla ilişkiyi keser.
İnsanlar hem ilişkilerinde mutlu olmak isterler, hem de mutlu olmaları adına tek bir adım atıp birlikteliklerine gerekli özeni göstermezler.
Beklenti karşılamak, karşınızdaki insana kendi özel haklarınızdan taviz vermek değildir, karşınızdaki insanın gönlünü hoş tutmaktır. Gerek sevginizle, gerek ilginizle...
Sevgilerimle…
Mail: [email protected]