Zaman zaman dolaşırken internette ve de okurken çeşitli görüş sahibi yazarları, dikkatimi çeken konu olursa okuyucularımla paylaşmaya özen gösteririm…
Hele de mevzubahis olan “Memleket meselesi” ise…
Serdar Turgut biliriz ki yer yer iktidarı acımasızca tenkit eder…
Ama yeri geldiğinde de Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim eden, dünya siyasetini ve ülke politikasını Amerika’dan izleyip yorumlayan güçlü bir kalem…
Satır satır paylaştığım ve üzerinde durduğum bir konuya dikkati çekmiş son yazısında…
“İşte bu yüzden Erdoğan'ın arkasında durmalıyız” başlıklı yazıyı hele bir okuyalım…
"Türkiye’nin beka sorunu ve seçim başlıklı yazımı 20 Şubat tarihinde yazdım. O yazı şöyle başlıyordu:
"Washington’da çalışıp ulusal güvenlik ve dış ilişkiler üzerine yazılar yazan bir gazetecinin ister genel olsun isterse de yerel her türlü seçime Türkiye’nin beka sorunu olarak yaklaşmaması imkansız.
Çünkü benim çalıştığım şehirde Türkiye’ye yönelik ne türlü karanlık oyunlar oynanmaya çalışıldığını, sadece Amerikan yönetiminin değil onun kurduğu global bağlantılar ile Türkiye’nin nasıl hedef haline getirilmeye çalışıldığını her gün her saat görüyor ve dinliyorum.
Stratejik yalanları ayıklamaya dikkat ederek öğrendiklerimi sizlere düzenli aktarmaya çalışıyorum."
TEHLİKELİ OYUNLAR
"Türkiye'nin iç siyasetini Washington’u takip ettiğim kadar dikkatli takip etmiyorum ama şunu biliyorum, ülkemizin oynanmak istenen oyunlara tehlikeli saldırı girişimlerine karşı sağlam durabilmesi için Türkiye’nin güçlü bir yönetime ihtiyacı her zamankinden büyük.
Başkan Erdoğan çok haklı olarak Türkiye'nin beka sorunundan bahsediyor.
Muhalefet ve özellikle CHP bunu anlar gibi davranmıyor ve yerel seçimin bu sorunla ne alakası olduğunu sorguluyor.
Ülkemize düşmanca yaklaşanların ve türlü oyunlar oynamaya çalışanların istediği tek şeyin bu yaklaşan seçimde Ak Parti’nin zayıfladığını görmek olduğunu biliyorum. Çünkü bu olursa bunu Başkan Erdoğan’ın iktidarının zayıflama sürecinde olduğunu söyleyerek, bunu da tehlikeli oyunlarının stratejik bir parçası haline getirme planı yapıyorlar.
Bu yüzden tarihimizin bu aşamasında Türkiye’nin gerçekten de bir beka sorunu vardır ve yaklaşan yerel seçim sadece bir belediye seçimi değil bu beka sorunu ile ilgili bir konudur. Başkan Erdoğan bunu vurgulamakta sonuna kadar haklıdır."
MAHALLE SESLERİNİN DIŞINA ÇIKMAK
Bu analizi yaptıktan sonra hepimizin vatan sevgisi ortak paydasında buluşup Başkan Erdoğan’a destek vermemiz gerektiğini söylemiştim.
Türkiye'de hayata sadece kendi mahallesinde duymaya alışık olduğu sesler doğrultusunda bakan insan sayısı fazla olduğundan, onlar beklediğim gibi bu yazıya nefret kustular. Bunu da 23 Şubat'ta yazdığım 'Nefret söylemi' başlıklı yazıda paylaştım.
KARANLIK BAĞLANTILAR VE YENİ ZELANDA
Şimdi bakın burada, Türkiye’ye yönelik karanlık oyunlar planlandığı ve bunun temelinde sadece Amerika’nın değil onun kurduğu global karanlık bağlantılar olduğunu söylemişim o yazının girişinde. Yeni Zelanda’daki barbarlık sayesinde o karanlık bağlantıların nelere yol açabileceğini sanırım herkes artık görmüştür.
Kukla katilin vermeye çalıştığı mesaj net ve açık. Hedefte Türkiye ve Erdoğan var.
Washington’da yıllardır tanıdığım ve ulusal güvenlik camiasının içinden tecrübeli bir isim, "Silahın üzerindeki kelime ve tarihlere bakarsanız, bunun şifrelerini bu profildeki bir insanın kendi başına bilebilmesi mümkün değil. Onun eline bu silah böyle hazırlanıp tutturulmuş olmalı. Onun konuşup karanlık bağlantıları anlatacağını veya buna ömrünün yeteceğini hiç sanmıyorum. Net görünen şu ki global karanlık güçlerin hedefinde Türkiye ve Erdoğan var" dedi.
Uzunca süredir yazıyorum Başkan Erdoğan global düzeyde oynanmak istenen karanlık oyunlara karşı nerdeyse tek başına mücadele eden lider olarak ortaya çıktı.
Bu yüzden siyasi görüşümüz ve hayata bakışımız ne olursa olsun Erdoğan’ın bu konjonktürde gücünden kaybetmiş gibi gözükmemesi için vatan sevgisi ortak paydasında buluşmamız ve onun arkasında durmalıyız. Bu siyasetin değil, vatan sevgimizin bir gereğidir.”
Şimdi net, çıplak ve objektif bu yazı sonrası “beka” ile ilgili, ciddiyetten uzak duygu ve düşüncelerle konuyu sulandıranlar ne düşünür…
Bilemem… Ancak bilinen o ki dünyanın gözü ve kulağı ülkemiz üzerinde…
Düşünmek lazım…
Niye!
Duy duygularla “Orkideleri” Serdar Turgut’a gitsin istedik bu defa…