Bir ilişkide bağlılık önemlidir. Bağlılık genelde bağımlılıkla karıştırılır. Özellikle kadınların bağlılıktan kastı kendine bağımlı olunmasıdır. İlişkide sorunlara yol açan bu durum aslında birçok çift tarafından fark edilmemekte.

Bağımlı erkek kadını dünyasının merkezi haline getirir. Etrafında fır döner. Yemesiyle içmesiyle ilgilenir. Nerede ne yapıyor, kiminle vakit geçiriyor sık sık partnerini gereksiz yere yoklar. Devamlı arar, mesaj atar. Her alanına kadınını dahil eder. Kadına aşırı derecede ilgi gösterir pohpohlar. Peşinden koşar. Sensiz yapamıyorum, der. Benimsin, der. Eyvah canın acıdı mı, der. Tamam, peki, senin istediğin gibi olsun kelimelerini sık sık kullanır. Onsuz bir yere gitmez. Ya duyarsa, ya öğrenirse, ya kızarsa, ya üzülürse diye panik halinde olup ona göre yaşar. Bunların nedeni kaybetme korkusudur. Bağımlı insan kaybetmekten korkar. Karşısındaki insanı kaybetmemek için her şeyi yapar. Kaybetmeye başladığını anladığı anda ise kaybetmemek adına yapmadığı şeyleri yapmaya, karşısındaki kişiye zarar vermeye, tehditler etmeye başlar. Bir nevi panik havası içinde olur. Ve biranda karşınızdaki zarar vermekten korkan o kişi gider, yerine etrafta deli gibi dolanan her şeye saran biri gelir.

Sizin o aşırı romantik olan, bensiz asla yapamasın dediğiniz, yere göğe sığdıramayıp herkesin gözüne sokmak istediğiniz, öve öve bitiremediğiniz erkek modeli aslında size bağlı ideal bir erkek değil, bağımlı erkektir. Kadınlar hislere önem verdiği, aşırı ilgiyi sevdiği için; bağlı erkeklerden çok bağımlı erkekleri daha fazla tercih ederler. Bağımlı erkek kadınlara daha cazip gelir.

Erkek ilişkiyi aklıyla, kadın kalbiyle yürütür. Erkeğin mantığına ters gelen ve ileride güzel günlere inancı olmadığı bir kadını hayatına tam anlamıyla dahil etme olasılığı oldukça düşüktür. Bu yüzden erkekler kadınların aksine partnerinin bağımlı olmasından çok bağlı olmasını isterler. Erkek bir ilişkiye başladığında eğer partneri ona bağımlı hale gelirse zamanla aradaki bağı keser. Erkeklerin belli süre sonra ilişkiden uzaklaşması, soğumasının altında bu neden yatıyordur aslında.

Fark edin; kadınlar bir erkeğin hayatına girdiğinde sadece onun etrafında dönüp hayatlarının merkezi haline getiriyorlar. Onsuz dışarı dahi çıkmıyorlar, sürekli dibinde olup devamlı elinin altında ha dedin mi hazır bulunuyorlar, her faaliyeti birlikte yapmak isteyip, nefes alış verişini bile partnerine göre ayarlıyorlar. Sonra da kaybediyorlar.

Erkekler bir ilişkiden, çok sevildiği için, fazla ilgi görüp şımardığı için, bağlı olunduğu için değil bağımlı olundukları için giderler. Tabii ki de istisnalar vardır.

Burada ki yanlış algı şudur; erkekler bir kadının hayatının merkezi olmak isterler evet, sadece merkez odaklı yaşamasını istemezler.

Sevgilerimle…