Ekrem Çepni, Karadenizli bir ailenin evladı…

Şehrimize göç ettiğinde okuma konusunda başvurmadık yer kalmamış…

Bakmış ki iş başa düşüyor, başlamış önüne gelen her kitabı okumaya…

Okudukça ufku açılmış, seviye giderek yükselmiş...

Öyle bir an gelmiş ki okumadığı klasik eser kalmamış...

“Ne mektep ne medrese görmeden insan kendini ancak böyle yetiştirebilir” görüşü ağırlık kazanınca, şiire-edebiyata olan ilgisi tutkuya dönüşmüş…

Demlenmeyi seven bir samimi dost olarak, muhabbetin, sevgi, saygı ve samimiyetin bol olduğu Sakarya gecelerinde sevilen ve saygı duyulan bir esnaf oldu...

Ekrem Çepni’nin, işte böyle akşamlarda hüzünlenip okuduğu şiirlere, sesiyle iştirak eden ve geçtiğimiz hafta özenerek dekore ettiği, yoldan gelip geçenlerin ziyaret etmeden duramadığı Mudanya’daki masal evinde hayat arkadaşı Fatoş hanımın kollarında hayata veda eden ve  benzer özellikler taşıyan İsmail Özdemir’in vefatını duyunca koşup geldiği gazetemizde, kendisine yakışır bir üslupla veda mesajı yayınladı...

Baştan sona duygusal bir anlam taşıyan ilanın sonunu şöyle bağlamış Aşık Çepni…

“İsmail yakında geliyorum yanına…
Cennetinde bana da yer ayır...”

İsmail Özdemir, Sakarya’nın yetiştirdiği çok yönlü bir sanatçıydı…

İstanbul’a geldiğinde zamanın ünlü sinema oyuncusu Orhan Günşiray ile dost olur…

Boğaz’ın en güzel müzikholünde program yaparlar birlikte…

Neden sonra Mudanya’ya yerleşir…

Bursa Türk Sanat musikisi Derneği’nin yıldızı olur...

Ve bir gün hastalanır…

Mesane kanseri teşhisi konur…

Ameliyata karar verilir, sedyeye konulduğunda o gür sesiyle Pavarotti’den eserler okur, bir anda hastanenin sevgilisi haline gelir…

Başarılı bir operasyon geçirir ve yaşama devam eder…

Aşık Çepni, İsmail Özdemir ile bir anlamda aynı kaderi taşır…

Kanser denilen yenilmesi zor bir hastalıkla mücadele ediyor…

Morali en büyük ilaç onun için…

İsmail Özdemir, vefatından üç gün önce kadim dostu Ekrem Çepni’ye uğramış şehrimize gelerek...

Onlar bir araya gelir de edebiyat, şiir, musiki içeren renkli bir sohbet ortamı oluşmaz mı hiç!

Birbirlerine doyamamışlar adeta…

Son görüşmeleriymiş meğer…

Öylesine üzülmüş Aşık Çepni…

Verdiği ölüm ilanında yansıtmış elemini…

İnsanın böyle güzel ve özel dostlara vedası, yalancı dünyaya bıraktığı en onurlu sermaye olsa gerek...

Ekrem Çepni’ye şifa şifalar, rahmetli İsmail’e Fatihalar gidiyor bir kez daha…