Bu ilin sözü sohbeti, nefesi kuvvetli “Aşık Çepni” mahlaslı şairi Yusuf Mısırlıoğlu aynı zamanda tanınmış başarılı bir sanayicidir…

On parmağında on değil, daha fazla maharet var sanki…

Her şeyin ötesinde yüreğinden sevgi, dilinden bal damlayan bir gönül adamıdır…

Yazları ana kucağı, baba ocağı kabul ettiği Trabzon yaylalarında, kışları da işyerinin bulunduğu şehrimizde geçirir…

Ne zaman çıkıp gitse özlemini çektiği topraklara, ruhuna zenginlik katan duygulara esir olur...

Esir olmakla kalmaz, gönlünden geçeni döker satırlara, inci inci…

İşte öyle bir yürek çığlığını getirmiş gündeme son şiirinde “Özler Olmuşum” başlığı altında…

Bir süredir yer almamıştı Bizim Bahçe’de…

O nedenle paylaşayım istedim değerli okuyucularımızla…

Sevda bahçesinin gonca gülünü

Toplayan elleri özler olmuşum

Elimin içine koyup elini

Gel diyen dilleri özler olmuşum

*

Beline saldığın gür saçlarını

Bile gezdiğimiz dağın karını

Alaca fistanın eteklerini

Savuran yelleri özler olmuşum

**

Yaylada beraber koyun güttüğüm

Sinene başımı koyup yattığım

Seninle en büyük aşkı tattığım

O güzel yılları özler olmuşum

***

Bazen bir sır olup bir göründüğün

Elma yanağına al süründüğün

Karşıma geçip de o büründüğün

İşvebaz halleri özler olmuşum

***

Biçare Çepni’yim dermansız kaldım

Sevdanın derdiyle yandım kül oldum

Aç bana sineni kapına geldim

Koynunda gülleri özler olmuşum…

Yusuf Mısırlıoğlu’na, bu defa gidecek çiçeğin cinsi “Lale” olsun istedik Bizim Bahçe’den…