Geçtiğimiz hafta sonu Ferizli Belediyesi Sosyal Tesisleri’nde yapılan bir toplantıya davet edildim.
Merkezi İstanbul’da bulunan “Kadîm Dostlar - Milli Görüş Grubu” Genel Koordinatörü Yakup Sucuoğlu liderliğinde yapılan toplantı, geçmiş yıllarda Sakarya’da hizmet etmiş olan teşkilat mensuplarını bir araya getirdi. Eski hatıralarla birlikte ülke geleceğine dair umutların yeşerdiği, kardeşlik ve hizmet anılarının canlandığı bu tür toplantıların hayırlara vesile olmasını temenni ederim.
Geçmişte Millî Görüş davasına yıllarca emek veren Başkan Ekrem Yüce, CB Recep Tayyip Erdoğan’ın –bizzat- talimatıyla Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı adayı yapılan gönül ve dava adamlarından biridir. Girdiği seçimi % 65.04 oranında ezici bir üstünlükle kazanarak büyük bir başarıya imza atan ve dört yıldan beri gece gündüz demeden Sakarya’ya hizmet eden Ekrem Yüce’nin arafta kalanları toparlayıp bir araya getirebilecek tertemiz bir geçmişi var. Başkanın siyasi tecrübesi Sakarya açısından büyük avantajdır.
*
Davetli eski milletvekilleri Recep Yıldırım, Nezir Aydın ve Hasan Ali Çelik yaptıkları konuşmalarda Türkiye’nin içinden geçtiği kritik süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin neden desteklenmesi gerektiğine dikkat çektiler.
Serdivan Eski Belediye Başkanı Şükrü Kiracıoğlu ve Cevat Topkara Hoca’nın dava bilinci ve yöneticilerin sorumlulukları üzerine yaptıkları konuşmalar hatırlanması gereken duygular içeriyordu.
Çeşitli sebeplerle Ak Parti kadrolarında görev almayan/alamayan fakat Saadet Partisi’nin savrukluğuna itiraz ederek Temel Karamollaoğlu’nun vahim tercihine de ortak olmayan Arafta kalmış ülke sevdalılarının toplantıdaki ortak iradesi “Cumhur İttifakı”nın kayıtsız şartsız desteklenmesi oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilmesi ve kazanımların korunması dindar siyasî bilince sahip Müslüman Anadolu’nun tek arzusu.
Ak Parti’nin kuruluş tohumu Millî Görüş’tür. Türkiye’nin bu günlere ulaşması için canıyla malıyla cihad eden, hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan dava erleri ve Erbakan Hoca’nın ideali Recep Tayyip Erdoğan sayesinde gerçekleşti. Bu günlere gelmek için Türkiye’nin her noktasında cihad şuuruna sahip binlerce isimsiz kahraman alın teri döktü. AK Parti ilk iktidar olduğunda bahsi geçen isimsiz kahramanlar, kadrolarda yer almadı. Siyasi tecrübelerine rağmen “dünyalık makam” talep etmeyen isimsiz kahramanlar biraz üzgün, biraz kırgın, biraz mahcup olarak ceketini alıp evine döndü…
Dönemin rejim baskısı altındaki AK Parti’de zımnen istenmeyen, Saadet Partisi’ni de tasvip etmeyen gönlü kırık dava erleri ister istemez arafta kaldılar. Göz göre göre yalnızlığa ve yokluğa mahkûm oldular…
İhlaslı olanlar müstesna, ne yazık ki Ak Parti teşkilatları Millî Görüş tecrübesi olmayan, tulekâ zümresi tarafından yönetilmeye başlandı. Ak Parti içindeki AKP’liler bedel ödemedikleri makam koltuklarına oturduklarında geriye bakıp: “Ya Hu! Biz bu makamlara nasıl geldik?” Diye sormadılar.
İktidarla birlikte ortaya çıkan sonradan görme, ukalâ karakterli tulekâ zümresine göre vefa, bozacıdan ibaretti. Makam koltuklarını “ganimet” bilerek reisçi geçinen, lacivert takım elbise ve AK Parti rozetiyle apansızın ortaya çıkan hüdayi nabitler…
Bala konan sinekler gibi iktidar partisine üşüşen zenginler, müteahhitler, kartviziti yaldızlı kifayetsiz muhterisler vicdanın sesine perde oldu. İslam davası şuuru olmayan teşkilatçılar, toplum vicdanını temsil eden arafta kalmış Mücahid Müslümanları hor ve hakir gördü. Kimse de çıkıp: “Ya Hu! Ne yapıyoruz? Nereye gidiyoruz?” demedi. FETÖ sarmalı tarafından gizliden gizliye kuşatılan Tayyip Bey, bu konuda da en yakın arkadaşları ve teşkilatlar tarafından yalnız bırakıldı.
Yirmi yıllık AK Parti iktidarı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadesiyle, çok işler başardı lâkin “eğitim ve kültür işlerinde” başarısız oldu. Sebebi çok açık. Milletin vicdanını temsil eden, ahlak ve maneviyatı önceleyen dindar bilinç AK Parti kadro ve teşkilatlarında hizmet imkânı bulamadı. Ahlak ve maneviyat hep ötelendi, örselendi, dışlandı.
İnanıyorum. Tayyip Bey’in kapısı da, gönlü de “arafta kalan” iyi niyetli dava erlerine her daim açıktır lakin AK Parti taşra teşkilatlarının arafta bekleyen Millî Görüş kökenli tecrübeli ve ihlaslı dava erlerine istekli olmadığı aşikâr. Bu konuda bizler de suçluyuz. Tayyip Bey nasılsa koşuyor deyip, lideri yalnız bıraktık.
Hâsılı kelâm; Haymana Mutabakatı ardından Sakaryalı Millî Görüş Kadim Dostlarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a desteğini açıkça ilan etmesi yerinde ve isabetli oldu.
Bendenize göre Ak Parti İl Başkanı Yunus Tever, Tayyip Bey’in gönül muradını yerine getirmeli. Sakarya’da şimdiye kadar Millî Görüşe hizmet etmiş tüm teşkilat mensuplarına kapısını ve gönlünü açmalıdır. Ahde vefa olarak arafta kalan dindar bilinç sahiplerini davet ederek gönül seferberliği ilan etmeli. Tayyip Bey’in yüküne omuz vermek için daveti genişletmek öncelikli olarak teşkilatların görevidir.
Makam peşinde koşmayan lakin Hakk’ın hatırını âl’i gören arafta kalmış Müslümanların sesi umarım bu sefer Tayyip Bey’e ulaşır. Arafta kalanlar şimdi hatırlanmayacaksa ne zaman hatırlanacak?
