Seçim-geçim derken geçti zaman…
Kazanan kazandı, kaybeden bir başka bahara çevirdi yönünü…
Belediye başkanları oturdu makama…
Kendi kadroları yani birlikte çalışacakları, güvenilir ve yetenekli buldukları, bir ihtimal önceden belirledikleri kişilerle çalışma adına kimi bastı marşa erkenden, bazıları ise tanımaya çalıştı etrafını acele etmeyerek, doğru olan da buydu sanırım…
Derken zaman geçti, hafta başında izlediğim Adapazarı Belediye Meclisi toplantısında konuşan parti sözcülerinin hemen hepsi, kısa sürede halli gereken konulara değindi…
Seçim öncesi oluşan olumsuz görüntülerin bir an önce kaldırılmasını, çarşı pazar disiplini ile cadde-sokak işgalleri başta olmak üzere halli ivedilik taşıyan sıkıntıların giderilmesini istediler, haklı olarak…
Buna karşın sanki böyle bir gelişmeyi bekliyormuşçasına verdiği cevaplar ile Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu, konuşmacıları rahatlatan bir anlayışla;
“Sorunların üzerine bu sabahtan itibaren gidilmeye başlandı…
Bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanımızla uyum içinde hareket edeceğiz. Müsterih olun.” derken, seçim dönemi yer yer görülen başı bozukluğun bir an önce giderileceğine yönelik adeta ışık saçıyordu…
Uygulamanın örnekleri düştü çarşı pazara tez elden…
Bütün bunlar gösterdi ki isteyenin istediği gibi hareket edemeyeceği, şehir hayatını daha yaşanılır kılacak önlemler önce halkın anlayacağı bir dil ve hareketle anlatılacak…
Sonra da gereği yapılacak...
Şehrin buna ihtiyacı var…
Adapazarı Belediye Meclisi üyeleri de bu konulara değindi son meclis toplantısında…
Büyükşehir’in öncülük edeceği ilçe belediyelerin de uyum içinde katılacağı yeni dönemde “Şehir disiplini” adına olumlu bir sürecin başlayacağı düşüncesi; dileyelim düşünce bazından çıkıp eyleme dönüşeceği günler, haftalar, aylar, yıllar getirsin ilimize ve dahi ülkemize…
Duyumlar, yeni adaylarla yenileşen belediyeler yanında koltuğunu koruyan az sayıda eski başkanların da bu konuda kararlı olduklarını gösteriyor…
Gerçekleşecek hizmetlerde başarı, bireysel çıkarcılık anlayışından kurtulup, belediyelerin aldığı olumlu ve toplumun bütününün yararına olacak kararlara saygıyla yaklaşıp kabul etmekle mümkün olur ancak…
Bu dönem “şehir disiplini” adına alınacak, şehrimizi daha yaşanılır ve beğenilir kılacak olumlu kararlarda belediyeleri desteklemek ve savunmak anlayışıyla, sağlıklı bir şehir adına halkımıza düşen önemli görevler de vardır...
Ancak böyle yakalanır, özlenen şehirler ve özlenen huzur…
Bu doğrultuda hareketle ve farklı bir gelecek anlayışıyla yetkili-yetkisiz herkese ve her kesime düşen görev budur ancak…