“Ülkemiz ve dahi dünyamız bugüne değin böyle her yönüyle sıkıntılı bir süreç yaşamış değil” diyebiliriz…

Bu görüşe pek itibar etmesem de giderek inanmaya başladığımın altını çizmeden de geçemem…

Nereye varsam, kimle görüşsem konu geçim sıkıntısı…

Buna bir de Rusya’nın Ukrayna’yı acımasızca işgali eklenince gelecek adına gel de ümitli ol!

Bilinir ki böyle toplumu geren süreçlerden çıkış zor ve zahmetli olsa da sürüp gitmez biteviye sanırım…

Daha önce yaşanmış kriz dönemleri göz önüne alınırsa, toplumu geren ve dahi yer yer ümitsizliğe sürükleyen zamanlar olduğu gibi, içinde bulunduğumuz olumsuzluklar da sona erecek ve dünya feraha erecektir ümidini taşıyoruz…

Öyle olacağına yönelik önlemler de gösteriyor ki sabrın sonu selamet sözü er ya da geç tecelli edecektir…

Bu konuda devletimizin aldığı ve de uygulamaya koyduğu tedbirlerin etkisinin gündeme geleceği gün, hafta ve ayları bekliyoruz…

Kaosu, krizi körükleyen insanlar ister iş adamı, ister siyasetçi, isterse de bürokrat olsun toplumun yüz karası olmaktan öte bir yol alamazlar…

Bilinir ki sevinçler ve üzüntüler paylaşıldıkça azalır ve artar…

Öyle olmasaydı, “Ey insan! Sen gülümsemeyle ağlama arasında bir varlıksın” der miydi hiç ünlü Fransız Şair George Gordon Byron…

Öyle sıkıntılı süreçler yaşıyoruz son yıllarda…

Nasıl ki geceler gündüze gebedir…

Sadece ülkemiz değil, dünya da böyle bir sıkıntıya gebe…

Bu zamanların ilacını “Sabır” denilen eyleme bağlamak ve buna uygun hareketle çıkış noktasına varmaktır önemli olan…

Reçetesi belli olan krizlerin sonunda gülmek de üzülmek de var ancak alınan ve uygulanan iktisadi tedbirlerin sonu, gülmekle ağlamak arasında gidip gelen insanlar açısından genellikle hep olumlu sonuçlanmıştır…

İşte yine öyle bir sabır ile gülecek günler bekliyor halkımız şu sıralarda…

Evet…

İnsanlarımızı korkutmak adına yola koyulanlar, morale ihtiyaç duyulan zamanları tüketmek bir yana huzura dinamit koyan zavallılardır…

Ülkemiz özellikle ekonomik açıdan atlatılması zor koşullar altında, bir kez daha hayati bir sınavdan geçiyor…

Her türden tüketim maddesine gelen yüksek oranlı zamlar nedeniyle üzgün olmanın ötesine taşan bir öfke seline kapılmış durumda haklı olarak insanımız…

Buna rağmen “Devletimiz, her zaman olduğu gibi bu krizi de atlatacaktır” şeklindeki ümidimiz hiç kaybolmadı…

Yine öyle olacağına yönelik ışıklar yanmaya başladı geç de olsa…

Denilir ki sabrın sonu selamet…

O halde yapılacak iş bellidir…

Değil ülkemizi, dünyayı kuşatan kriz ortamından çıkış da ancak sabırla olacaktır…

Dileğim odur ki devletine, milletine ve sağduyusuna güvendiğini hemen her sıkıntıda ortaya koyan bu vefakar millet, oluşan karamsar tablodan da yine aynı duygularla düzlüğe çıksın…

Bu doğrultuda devletimize, milletimize; şans, kolaylık ve başarı dileğiyle Peygamber çiçekleri” gitsin istedik…