Sezonun ikinci devresinin başlamasıyla birlikte kaybedilen iki maç bir anda herkesi paniğe sürüklemiş gibi gözüküyor. Neden böyle olduğunu anlamakla birlikte gösterilen tepkileri abartılı buluyorum. Geriye dönüp lig başında ‘Sakaryaspor 22 maçta sadece 2 mağlubiyet alacak’ deseler şahsen ben kabul ederdim. Herkes ederdi.
İlk devrede olduğu gibi yine 8 haftalık zorlu bir fikstür var. Zaten puan kayıpları beklenen bir şeydi. Oynadığımız rakipler sezonun ilk yarısından farklı bir şekilde bizim maçlara hazırlanıyor. Lider, kolay kolay yenilmeyen bir takıma karşı ekstra motivasyon ortaya koyuyorlar. Bu da gayet normal.
Hem bizim hem de diğer takımlar için ne kazanılmış ne de kaybedilmiş bir durum yok. Her şeyden önce bu panik havasından çıkmamız lazım. Biz hala lideriz, hala zorlu fikstürden geçiyoruz. 8 haftalık zorlu periyodu tamamlayıp rakiplerimizin birbirleriyle oynamasını bekleyeceğiz.
Maça gelirsek.
Son haftalarda zaten bariz bir düşüşümüz vardı. Bunda yaşanan sakatlıkların da etkisi çok büyük tabi. Oyuna iyi başlayamayınca da geriye düştük. İlk devrede bir reaksiyon da ortaya koyamadık. Oyun bir anda ‘ceza sahasına yap ortayı’ olayına döndü. Bu da tabi ki panik havasıyla oldu.
İkinci devrede değişikliklerle birlikte bir kıpırdanma yaşadık. Açık konuşmak gerekirse ilk maçın heyecanı vardı biraz Burak Süleyman’ın üstünde. Diğer yeni transferimiz Murat Yılmaz’ı ise çok beğendim ben. Hava toplarındaki hakimiyeti, topu indirmesi ve tutması gerçekten 21 haftada görmediğimiz forvet özellikleriydi. İlerleyen haftalarda kilidi çözmeye çalıştığımız maçlarda bence işe yarayacaktır.
Mücadelede ayrıca Ümit ve Furkan’ı da çok beğendim yine. Gerçekten Süper Lig kalitesinde bir defansımız var diyebilirim. Çok tecrübeli ve dikkatli. Furkan desen farkın açılmasını önledi ve bizi oyunda tuttu.
Maç içerisindeki hakem kararlarını da es geçmek istemiyorum. M. Ali Metoğlu gerçekten amatörce bir yönetim sergiledi. Her bağıran oyuncuya faul çaldı. Bodrumsporlu futbolcuların amatör bir oyuncu edasıyla kendilerini yerlere atmasına seyirci kaldı. Bununla da yetinmeyerek buz gibi penaltımızı da vermedi ve bizi değerli puan veya puanlardan etti. Kırmızı karta girmiyorum bile. Tehlikeli hareket çalınabilecek temas olmayan pozisyonda rakip oyuncunun bağırarak yerde taklalar atmasına kandı. Az önce taklalar atarak yerde olan oyuncu kırmızının ardından şıp diye ayağa kalktı. Bundan sonraki haftalarda hakem yönetimlerine ekstra dikkat etmemiz lazım. Belli ki bazı takımlar lobi faaliyetlerine hız vermiş..
Neyse, toparlamak gerekirse beğendiğim bir oyun oynadık. Özellikle ilk yarıda hırs, istek ve azimden uzaktık. Hakem faktörü de devreye girince puan kaybı kaçınılmaz oldu.
Panik havasına gerek yok. Hala biz lideriz. Hala zorlu fikstürden geçiyoruz. Bu haftaları atlatıp rakiplerimizin ilk yarıda olduğu gibi puan kaybetmesini bekleyeceğiz.
Pazar günü Atatürk Stadı’nı dolduralım ve kritik Vanspor maçında takıma destek olalım.
Bu takım bu sene şampiyon olacak! Buna inanalım!