Çok mu düşünüyoruz dünyevi meseleleri? Gereğinden fazla mı yıpratıyoruz kendimizi diye sormadan da edemiyorum kendime. Halk arasında da meşhur bir söz vardır; hocanın dediğini yap. Yaptığını yapma diye. Bizim tavsiyemiz de o türden.
Geçen hafta içi Iğdır Ticaret ve Sanayi Odası’nın kazanmış olduğu hibe projesi kapsamında AB Eğitimi vermek için bu güzel şehirdeydim. Çok güzel insanlar tanıdım bu şehirde dostluğu, misafirperverliği yeniden yaşadım. Yeni bir kültürü, bu kültürün güzel insanlarını tanıdım. Azeri kökenli insanlarımız var orada ama hepsi de bayrağına, ülkesine, Atatürk’e bağlılıklarını ifade ediyorlar.
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bu güzel kentin insanları yaşadıkları her anın tadını çıkarmaya çalışıyorlar. Hayatı seviyorlar, terör sorunu yok denecek kadar az. Farklı bir deneyim oldu benim için. İnsanların yaşadığı her anda keyif almaya çalışmaları, hayata pozitif yönleri ile bakmaları gerçekten ilgimi çekti.
Çok yakın zamanda Iğdır ile Sakarya arasında sosyal ve ekonomik ilişkileri geliştirecek yeni çalışmaları başlatacağız. Tarım ve hayvancılık potansiyeli çok yüksek olan bu şehir ile ekonomik ilişkileri geliştirerek Sakaryamıza yeni kazanımlar sağlamaya çalışacağız. Temmuz ayı içerisinde sonucu belli olacak olan bir ulusal ajans projemiz var bu projede başarılı olursak. Sakaryalı iş adamlarımızın bu şehir ile ticari faaliyetlerini geliştirecek bir çok faaliyeti gerçekleştirme şansını yakalayacağız.
İşin ekonomik yanı bir yana buradaki insanların hayata bakışı, yaşadıkları, nefes aldıkları her dakikanın kıymetini bilmeleri bana Jorge Luis Borges’in Anlar adlı şiirini hatırlattı. Okuyunca umarım sizde bana hak vereceksinizdir. Yaşamınızın her anının gülücüklerle geçmesi dileğiyle…
ANLAR
Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
Ama işte 85'indeyim ve biliyorum...
ÖLÜYORUM...
Jorge Luis Borges