Psikolojide hastalık olarak adlandırılmayan fakat birçok insan için önem arz eden bir psikolojik davranış şeklinden, kurtarıcı kompleksinden bahsetmek istiyorum sizlere… Psikolojide mesih sendorumu olarak da geçer.

Kurtarıcı kompleksine sahip insanlar diğer insanlara devamlı yardım etme, onları yaşadıkları sıkıntılardan sürekli kurtarma ihtiyacı duyarlar. En iyisini, en doğrusunu, en güzelini ve nasıl davranılması, karşısındaki kişinin hayatını nasıl yönlendirmesi gerektiğini kendilerinin en iyi bildiğini zannedip yakın ilişki kurduğu kişilere baskı yaparlar. Devamlı yön gösterirler. Hayatın anlamı onlar için birilerine yardım etmektir. Böyle olunca insanların kendilerini seveceğini, ona kıymet verip, onun yararlı, bilgili, önemli bir insan olduğunu kanıksayacaklarını sanırlar. Amaçları, işin özünde toplum tarafından sevilmek, değer görmektir. Fakat hiç de tahmin ettikleri gibi olmaz. Hatta insanlar tarafından işi görülene kadar kullanılırlar da...

Böyle insanlar zamanla ağır psikolojik travmalar yaşayabiliyorlar. Çünkü herkese yetişmek, herkesi kontrol altına almak epey zordur. Herkesin kendine göre doğruları, bir fikri vardır. Herkesin yetişme tarzı, aile yapısı, karakteri, kültürü, olaylara bakış açısı farklıdır. Ve herkesin doğrusu yanlışı diğer insanlara göre doğru veya yanlış olmayabilir. Bu davranışın altında gizli narsisizm yatıyor da olabilir. En iyisini, en güzelini, en doğrusunu, her şeyi ben bilirim düşüncesine kapılıyor da olabilir kişi.

Kimse kimseyi kolay kolay değiştiremez. Değiştireceğini zanneder sadece. Siz düzelmesi adına yaptıklarınızdan sonra elinizi ayağınızı çektiğinizde ise kişi normal haline döner genelde. Bu da size başarısızlık hissiyatı verir ve öfkelenmeye, tepki vermeye, karşınızdaki kişinin üzerine gidip tekrar sizin istediğiniz gibi düzelmesini sağlamaya çabalarsınız. Fakat değişen pek bir şey olmaz.

Bu çaba, kurtarıcı kompleksine sahip olan kişiyi fazlasıyla yıpratıp bir çıkmaza sokar. Farkına varılmalı ki; hiç kimse sizinle aynı düşünmek zorunda değil, hiç kimse sizin istediğiniz şekilde yaşamak zorunda değil, hiç kimse sizin hayata bakış açınızla kendi hayatını idame ettirmek zorunda değil.

Kurtarıcı kompleksine sahip insanlar genelde sorunlu insanlara denk gelirler. Hep sorunlu insanlar beni buluyor derler. Aslında kendileri kişilere yön vermeye çalıştığı için yakın ilişki kurduğu kişilerin sorunlu olduğunu düşünüp onlara devamlı ne yapması gerektiğini söylerler.

Tabii ki de insanlara yardım etmek güzel bir davranıştır. Yalnız, bunu karşı taraf sizden istediğinde yapmalısınız; görüşünüzü bildirerek, kişi üzerinde baskı kurmadan... Herkes sizinle aynı doğrulara sahip olmayabilir, herkesin hayata bakış açısı, karakteri, yetişme tarzı farklı olduğundan sizinle aynı düşünmeyebilir. Herkes kendi için en iyisini düşünür, siz onun için en iyisini düşünemezsiniz. Siz sayısal zekâsınızdır ona göre yönlendirme yapıyorsunuzdur fakat karşınızdaki insan sözel zekâdır ona göre seçimleri vardır. Veya başka yönden bakacak olursak siz daha katısınızdır o daha duygusaldır ona göre seçimlerini yapıyor da olabilir.

Kurtarıcı kompleksi olan insanlar diğer insanların söylediklerine de güven duymazlar. Şurada bir doktor var o daha iyi derler, bu avukat ondan daha iyi onunla görüş derler, şurada indirim var buradan alsaydın derler, işin ehli bu adam o anlamaz buna gidelim derler. Sürekli alternatif bir şeyler üretirler yani anlayacağınız… Alternatif üretmekle de kalmaz kişiyle beraber kapı kapı dolaşıp gecesini gündüzüne katarlar bunun için üstelik.

Böyle insanların küçüklükten kalma travmaları vardır. Genelde çabuk hayata atılıp çocukluğunu yaşayamamış, çocukluk çağında aşırı sorumluluk almış, bir şeyler yapmadığı sürece ailesi tarafından kıymet görmemiş, ailesi tarafından yalnız bırakılmış yalnızlığı tatmış insanlardır.

Sevgilerimle…