Aşk bir arzudur ve kimse kimseyi uzun süre aynı derecede arzulamaz. Karşısındaki kişinin duygularına, davranışlarına, cazibesine, ilgisine göre şekil alır zamanla… Değişen duygu durumundan dolayı kimse birbirini suçlamamalıdır. Kimse karşısındaki kişinin gün geçtikçe değişen duygularıyla bir önceki duygularını kıyas yapmamalıdır. Çünkü duygular sizin davranışlarınıza göre daima iniş çıkış gösterir.
Ben bıraksam dahi hani sen beni asla bırakmazdın, önceki gibi anlayışlı değilsin, benimle eskisi kadar ilgilenmiyorsun, hani çok aşıktın ne oldu, beni artık beğenmiyorsun, arayıp sormuyorsun ithamlarını karşı tarafa iletmeden önce durun ve bir düşünün.
Sen onu bıraksan dahi o seni neden bırakmasın annen değil baban değil! Sen tavır yaptığında, onu ittiğinde, egonu şişirmek için hor gördüğünde, öz benliğini doyurmak adına ona gard aldığında karşı tarafın duygularının eksiye düşmesi kadar normal ne olabilir ki?
Size karşı önceki gibi anlayışlı olmayan insanların muhakkak tahammülü kalmamıştır. Sizinle eskisi kadar ilgilenmeyen partnerinize sizinle ilgilenmesini gerektiren bir durum bırakmamışsınızdır. Sizi arayıp sormayan partneriniz gizeminizi kaybettiğiniz için arayıp sormuyordur. Çünkü sizi biliyordur. Sizi eskisi kadar beğenmediğini savunduğunuz partneriniz güzelliğinize aşina olmuştur.
Bu noktada karşı tarafı suçlamak ve stabil olmak yerine fark yaratmak, cazibeyi yitirmemek önem arz eder.
Arzular körelir. Ve aşk arzudur. Arzu tanıdıkça artar. Tabii tanıdıkça sizi heyecanlandırıyorsa…
Sevgilerimle…
Mail: [email protected]