Sakaryaspor’un kuruluş kadrosunda birlikte forma giydiğimiz, ilimize gelmiş geçmiş iz bırakan iki futbolcudan biriydi rahmetli Musa Çetiner…

İkincisi ise Mevla hayırlı ve uzun ömür versin, bugün dahi ne zaman Sapanca’ya gitsem aradığım ve Sakaryaspor’da en uzun süre forma giyen başarılı futbolculardan biri olan Beşir Belat ile ünlü kalecilerinden Hazım Cantez’in fotoğrafı geçti elime, karıştırırken arşivi bir kez daha…

1965 yılında yeşil siyahlı ekibin çoğunluğu Sakarya orijinliydi...

Beşir ile Musa önce Bursa Akınspor, sonra Kocaeli Kağıtspor’da birlikte oynadı...

SUNA BACININ KERAMETİ

Onlar bu yönleriyle, kendileri gibi daha nice başarılı futbolcuyla birlikte Sapanca’nın, yeşil sahalardaki büyük elçileri gibi tanınır ve sevilirlerdi...

1965 yılı kurucu kadrosunda ve devam ede gelen yıllarda, değişmez oyuncular olarak görev yaptılar…

Tarihindeki ilk iç saha maçında, Kaptan-Kaleci Fikret Aldinç’in penaltı golüyle 1-0 kazandığımız karşılaşma öncesi ısınırken yanıma geldi Musa Çetiner…

Kimsenin duymayacağı şekilde kulağıma eğilip  “Zeki bugün 1-0 kazanacağız. Suna bacım (ablası) gece rüyasında görmüş, golü de sen atacaksın” deyişi hala tazedir, zihnimin tahtında unutulmaz bir anı olarak… Gerçi golü ben atmadım ama goldeki penaltıyı kazandırmıştım… Böylece “Suna bacının kerameti” yarı yarıya gerçekleşmiş olmuştu…

İİSTİKRAR ABİDESİ BEŞİR

Çok genç yaşta aramızdan ayrıldı Musa…

Esprileri, kıvrak futbolu, unutulmaz golleri kaldı geride…

Beşir Belat ise donanımlı ve güvenilir kimlik ve kişiliğiyle sadece Sakaryaspor’da değil, oynadığı her kulüpte farklı ve saygın kişiliğe sahip, ender eski futbolculardan biri olarak hala sevilir ve sayılır...

Bu özellikleriyle adeta bir istikrar abidesiydi…

Futboldan koptuktan sonra, doğup büyüdüğü ilçe olarak, Sapanca Belediyesi’nde aynı şekilde başarılı bir hizmet ve siyaset dönemi geçirdi…

Şu sıralarda, zamanını kendine ayırıp emeklilik yaşamının tadını çıkarıyor…

Bir savunma oyuncusu için gerekli atletik yapıya, çabukluk ve sürate sahip futbolcu olarak Beşir, yıllarca müthiş performans sergiledi...

Musa ve Beşir’i bir maç öncesi ısınırken Hazım ile birlikte ölümsüzleştiren fotoğrafı, Murat Uygun’un babası, rahmetli İlhan Uygun’un arşivinden almıştık yıllar önce…

Bu vesileyle ona ve Musa’ya bir kez daha rahmet dilemek düştü bize…

KUMBARA HAZIM

Dev kaleci, kaptan Hazım’a gelince…

Kuruluş kadrosunun teknik direktörü, kaptanı ve kalecisi Fikret Aldinç’ten (Fiko) sonra yeşil siyahlı ekipte aynı görevi üstlenen ve Kaleci Fiko’nun özelliklerine sahip bir ünlü kaleci olan Hazım Cantez’in Sakarya macerası da tıpkı daha önce forma giydiği Kasımpaşa ve Fenerbahçe kalesinde olduğu gibi başarılarla doluydu…

Üç kaliteli oyuncuyu aynı karede buluşturan fotoğrafın çağrıştırdığı sevgi, saygı, heyecan ve coşku, onları tanıyan ve maçlarını izlemiş Sakaryalı sporseverler sinesinde yaşar durur, hâlâ ve biteviye…

Kaptan-kaleci Hazım, yeşil siyahlı savunma için kazanç olduğu kadar, takımın moral ve motivasyonunu da yükselten önemli bir aktördü...

Gür ve bariton sesi yankılanırdı tribünlerde…

Ona “Kumbara” lakabı verilmesi, başarısızlığından dolayı değildi; Kasımpaşa’da oynarken bir gaflet anında, santradan yediği gol nedeniyle almıştı bu lakabı…

O bundan dolayı alınganlık göstermez, “Yiğit, lakabıyla anılır” diyen bir hoşgörü sahibiydi…

FUTBOLU SAKARYA’DA BIRAKTI

Sakaryaspor ve Feriköy’den sonra bir dönem benim de oynadığım Kasımpaşa’daki başarılı performansı, Hazım Kaptan’ın uzun süre kalesini koruduğu Fenerbahçe takımına transfer olmasını sağlamıştı...

Oradan Sakaryaspor’a geldi, jübilesini de yeşil siyahlı forma altında gerçekleştirdi. ..

Gelişi şehirde büyük heyecan oluşturan bu dev kaleci de ne yazık ki bugün hayatta değil…

Türk futbolunda özel seyircisi olan, sayılı ünlü sporculardan biri olan Kaptan Hazım Cantez ile takım arkadaşım Musa Çetiner’e yüce Mevla’dan rahmet; Beşir Belat’a ise selam olsun deyip boşaltıyoruz Pazar Filemiz’i sizler için bir kez daha, nostaljik duygularla…