İlişkilerde dinlemek önemli bir faktördür.
Bazı insanlar kendilerine zarar vermemek için karşı tarafı dinlememeyi, duymamayı tercih ederler.
Duydukları kendisini fazla inciteceği, bazı şeylerle yüzleşmek zorunda bırakacağı için kendilerini dinlemeyi, karşı tarafla iletişim bağını kesmeyi seçerler.
Karşı tarafın anlattıklarına ilgisiz davranarak, söylediklerini değersizleştirerek kendilerini korumaya alırlar.
Dinlemenin duygusal bir bağı da vardır. İletişim sadece sözsel değil bedensel olarak da gerçekleştirilir.
Bazı insanlarla fazla duygusal bağ kurduğumuzda beden dilinden kendimize anlamlar çıkarır, ne demek istediğini rahatlıkla anlaya da biliriz.
Bazen de kurduğumuz bu duygusal bağ karşımızdaki kişinin söylemek istediklerini görmek, bilmek, duymak istemeye de bilir.
Tıpkı dinlediğinde kişiye bazı şeylerle yüzleşmek nasıl zor geliyorsa, bazen beden diliyle anlatılmak istenilen anlamları da kabullenmek kişiye fazlasıyla zor gelebilir.
Birlikteliklerde karşı tarafı dinlemek aynı fikirde olduğunuz anlamına gelmez.
Karşı tarafı önemsediğiniz anlamına gelir ve farklı bir fikir de sunsanız karşı taraf onu dinlediğiniz için bu davranışınıza daha içtenlikle karşılık verir.
Anlaşılmamak farklı fikirlerde olmaktan veya çatışmaktan daha fazla yorar insanı.
Ve kişi anlaşılmadığını hissettikçe karşısındaki kişiden duygusal olarak git gide uzaklaşır.
Birliktelikte duygusal bağ bitince karşı tarafı dinlemenizin ve anlamanızın önemi de kalmamış olur. Çünkü bahsettiğim gibi dinlemenin ve anlamanın duygusal bir bağı vardır.
Duyguları rahatlıkla dile getirmek, düşüncelerinizin iyi veya kötü, olumlu veya olumsuz ne olduğunu belirtmek karşı tarafı yatıştırır.
Bilmek değil, bilmemek, anlatmak değil, anlaşılmamak kişiyi uzaklaştırır.
Sevgilerimle…
Mail: [email protected]