Yönetmen Semih Kaplanoğlu’nun sinema üçlemesinden bahsedeceğimi sanıyorsanız fena halde yanılıyorsunuz…
Büyükşehir Belediyesi’nin icraatlarına değineceğim…
“Bal, süt ve yumurta ile Büyükşehir Belediyesi’nin ne alakası var! Şarküteri dükkânı mı burası” diye düşüneceksiniz şimdi de…
Siz en iyisi yazıyı okumaya devam edin de kafanız daha fazla karışmasın…
Bilindiği gibi Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, belki ziraat mühendisi olmasının da etkisiyle tarıma özel bir önem veriyor…
Göreve geldiği günden bu yana şehrin tarım potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmeye gayret ediyor…
Bu amaçla belediye bünyesinde Tarım A.Ş ile Fidan A.Ş’yi kurdu…
----
Şehrin fidancılık ve süs bitkiciliği alanındaki potansiyeli ve tecrübesi, kendisini böyle bir yola sevk etmiş olabilir…
Yine eskilerin tabiriyle “Adam eksen adam yetişir” denilen şehrin verimli tarım arazileri ve eşsiz doğası da alınan bu kararlarda etkili olmuş olabilir…
Öyle ya; deniz var, göl var, nehir var, longoz var, dağ var, bayır var, yayla var…
Ne ararsan var bu şehirde…
İşte bu amaçla da Melen Botanik Vadisi projesi kapsamında Melen Balsuyu Bal Ormanları kurulması hedefleniyor…
Çok çeşitli bitki ve ağaçların yetiştirileceği bu vadide bal üretimi de yapılacak…
Aromatik bitkilerle tedavi gibi amaçlar da var…
Bunun yanında Söğütlü’de de çikolata fabrikası kurulması planlanıyor…
Geçenlerde de Süt54 adıyla, Adapazarı Katlı Pazaryeri karşısındaki dükkânda süt satışlarına başlandı…
Tıpkı rahmetli Adapazarı Belediye Başkanı Ünal Ozan’ın bundan 30 sene evvel yaptığı gibi…
Ünal Ozan, Dağdibi’nde bir mandıra kurmuştu ve vatandaşa yönelik sağlıklı ve ucuz süt ürünleri satışı yapılıyordu…
Ünal Ozan’ın bu projesi çok başarılı olmadı belki ama Ekrem başkan işi bir hayli sıkı tutuyor ve de üretime dayalı belediyecilik anlayışını sonuna kadar götürmekte kararlı görünüyor…
Belediye eliyle günlük taze süt satışı doludizgin devam ediyor…
Pek yakında doğal ve organik bal da üretilip satılacak…
Geriye kala kala yumurta kalıyor…
Belediye yumurta üretimine de el attı mı, sofraların vazgeçilmezi olan temel besin maddeleri bal, süt ve yumurtayı sağlıklı koşullarda ve ucuza temin edebileceğiz ve de güvenle tüketebileceğiz…
Bunun için de bilhassa Geyve dolaylarında bir tavuk çiftliği kurulabilir diye düşünmüyor değilim…
BÜTÜN YATIRIMLAR GEYVE’YE Mİ?
Bir önceki Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’na yapılan en büyük eleştirilerden biri de “Bütün yatırımlar Serdivan’a yapılıyor” eleştirisi idi…
Bu konuda ne kadar çaba gösterse de rakamlarla bunun böyle olmadığını anlatmaya çalışsa da başarılı olamamıştı Zeki başkan…
İş öyle bir haddeye varmıştı ki, bu yönde oluşturulan algı yeniden aday gösterilmemesinin nedenleri arasında yer almıştı…
Anlaşılan ve görünen o ki Ekrem Yüce de Geyveli olması hasebiyle benzer bir eleştire maruz kalacak…
Zira 10 aylık kısa başkanlık döneminde büyük cadde ve yol çalışması için seçilen iki-üç bölgeden biri Geyve’de…
Alifutpaşa’daki Suat Yalkın Caddesi’nde çalışmalar bitti, şimdi de Konyalı Ali Bey Caddesi elden geçirilecek, mahallelerde de asfalt çalışması yapılacak…
Bunun yanında Geyve’ye Ürün Toplama Merkezi kazandırılacak…
----
Son gelen bilgiye göre de Geyve’deki Meslek Yüksek Okulu binasının yenileme işi Büyükşehir Belediyesi’nce yapılacak…
Şu kısa dönemde Geyve’nin çok fazla ön plana çıktığını ve gündeme geldiğini görüyoruz...
Hatta belediyedeki işe alımlarda ve kadro değişimlerinde de “Geyve etkisi”nden söz ediliyor…
Şüphesiz Geyve Belediye Başkanı Murat Kaya, Ekrem başkanın Geyveli oluşunu fırsata çevirmeye çalışacaktır…
Daha önce milletvekilliği döneminde Şaban Dişli eliyle de ilçesine birçok kamu yatırımını kazandırmıştı…
Şimdi de Ekrem başkan aracılığıyla Büyükşehir’in yapacağı hizmetlerde Geyve’nin öncelenmesine gayret göstermesi gayet doğal…
Kendisi açısından takdir edilecek de bir durum…
Ancak Ekrem başkan açısından bu iş sıkıntı yaratabilir…
Başta da dediğim gibi şehirde “Ekrem başkan bütün yatırımları Geyve’ye yapıyor” söylentisi bir yayıldı mı sonrasında kimse bu pirincin taşını ayıklayamaz…
Benden söylemesi!
ANKET TAMAM DA MALİYET NE MALİYET?
Büyükşehir Belediyesi “nostaljik tramvay projesi” için anket çalışması yapacağını açıkladı…
Anket sonuçlarına göre proje hayata geçecek veya geçmeyecek…
Başından beri bu projenin destekçisi olduğumu yazıyor ve söylüyorum…
Hemen her yazıma bu projeyi konu ediyorum…
Lakin birçok insan gibi benim de projenin maliyeti ve yapım süresi konusunda net bir bilgim yok…
Evet, bu şehrin önceliği dört başı mamur raylı sistem taşımacılığıdır…
Evet, şehir merkezinden bilhassa Yenikent ve Kampüs bölgelerine, hatta bazı ilçelere raylı sistem taşımacılığı yapılsa çok çok iyi olur…
Ancak bildiğimiz kadarıyla bunun için 1 milyar TL gibi devasa bir bütçe gerekiyor…
Zaten kredi ödemeleriyle beli bükülen ve KDV iadeleri nedeniyle gelirleri kesilen Büyükşehir Belediyesi’nin böyle bir projeyi hayata geçirmesi ve bu yükün altına girmesi mümkün değil…
Kaldı ki proje de rantabl bir proje değil…
Kâr etmeyeceğini zaten herkes kabul ediyor; bunun yanında raylı taşımacılığının işletme maliyetlerinin dahi karşılanamayacağı söyleniyor…
----
Yani neresinden bakarsanız bakın hayal bir proje bu…
Ben ve benim gibi düşünenler de en azından nostaljik tramvay yapılsın da şehrin havası değişsin, büyüğü olmuyorsa bari küçüğü olsun diye görüş bildiriyoruz…
Nasıl ki bir önceki yönetim Adaray projesi ile bu konuda kendine bir altlık oluşturmuştu, şimdiki yönetim de benzer bir deneyimi nostaljik tramvayla yapabilir…
Ama bunu yaparken şehir baştan sona kazılacaksa ve yeni bir kaldırım döşeme işine girişilecekse, projenin yapımı yıllar sürecekse, yapılan hesaplamalar sonucunda şehir trafiği içinden çıkılamaz bir hal alacak ve tabiri caizse altüst olacaksa ve de bu proje tahmin edilenden daha fazla paraya mal olacak, astarı yüzünü geçecekse ben de pekâlâ “İstemezükçülerin” safına geçer ve nostaljik tramvay defterini bir daha açmamak üzere kapatırım…
Olmayacak duaya âmin diyecek halimiz yok…
MİLLETVEKİLLERİ MUHALEFETİ SEVDİ
AK Parti milletvekilleri, bilhassa da Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, son zamanlarda eleştirilerin hedefi haline geldi…
Bunlar öyle aman aman eleştiriler olmasa da, AK Parti’ye ve vekillere yönelik itirazlar eskiye nazaran daha da bir şiddetlendi diyebiliriz…
Baksanıza iktidar vekilleri de hemen her platformda yapılan eleştirilerden dert yanar oldular…
Demek ki az da olsa muhalefet partilerinin muhalefetinin, gazetecilerin de eleştirilerinin vekiller üzerinde etkisi olmaya başladı…
Hal böyle olunca milletvekilleri de şehrin sorunlarının çözümü noktasında daha da bir gayrete geldiler ve de daha fazla mesai harcamaya başladılar…
Şehir etkili muhalefetin ve eleştirilerin faydasını görür hale geldi…
Özellikle Büyükşehir Belediyesi’nin gelirlerinin kesilmesinin önlenmesine yönelik temaslar hızlandı…
Ha keza bin yataklı hastanenin yapılması ve kadın doğum hastanesi inşaatının bir an önce tamamlanması için azami gayret sarf ediliyor…
Vekiller, il yöneticileri ve belediye başkanları artık daha sık bir araya geliyor…
AK Partili milletvekilleri ve yöneticileri hareketlendiren bir diğer etken de Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın partileşme süreçleri olsa gerek…
----
Bir yandan şehrin sorunlarına çözüm üretip vatandaşın taleplerini karşılamaya çalışırken, diğer yandan da partililerin gönlünü hoş tutmaya çalışıyorlar…
Neresinden bakarsanız bakın şehir için hayli kazançlı bir döneme girdik diyebiliriz…
Tüm bu veriler ışığında muhalefet partilerine ve meslektaşlarıma sesleniyorum…
Şehrimiz için yapıcı eleştirilerimize ve muhalefetimize devam edelim…
Evet, marifet iltifata tabidir ancak ben iltifatla yol alınabildiğine şahit olmadım bugüne kadar…
Ne kadar sert muhalefet yapılırsa şehir o kadar kazançlı çıkıyor…
Gazetecilik açısından da geçerli bu söylediğim…
Ne kadar çok eleştirirsen, o kadar çok değerin ve kıymetin artıyor…