Aşk zannettiklerinizden ibarettir. Aşkta kişiyi yanılgıya düşüren şey; sevildiğini sanmak, bağlı olduğuna inanmak, duygularının samimiyetine odaklanmak, iki çift lafın, bir iki güzel davranışın gerçek olduğuna kapılmaktır.
Kişi aşık olduğunda bunun aksini düşünmez, düşünmek de istemez. Platonik aşıksa bile… Aslında karşı tarafa kapılmamızı sağlayan şey kafamızda dönüştürdüğümüz hareketler ve karşı tarafın bize söylediği kelimelere farklı anlamlar yüklemektir. Çünkü aşık olduğunda kişi mesut olmak ister. Böyle olunca da her harekete, her söze farklı anlamlar yükleyerek kendini mutlu eder.
Karşı tarafın duygularından, nelerle savaştığından, kimi unutmaya çalıştığından, kimin duygusundan kaçtığından, size dokunurken kime dokunmak için yanıp tutuştuğundan asla emin olamazsınız. Taraflar aşkı kendince yaşarlar. Kendi yaşadığı duyguları karşı tarafta da aynı olduğu sanısına kapılırlar.
Yaşanılan duygular kişiler arasında eşit olmayabilir. Bir tarafta çoktur bir tarafta azdır. Bir taraf çok arzuluyordur diğer taraf belki de mış gibi yapıyordur. Bu yüzden kendi duygularınızı karşı taraf da aynı hissediyor olarak yorumlamamalısınız.
Kendinden emin olmak kişiyi mutluluğa, başarıya götürür, karşı taraftan emin olmak ise boşluğa, yanılgıya… Kimseden tam anlamıyla emin olmamalısınız. Çünkü olamazsınız, zanna kapılırsınız.
Aşk değil asıl tehlikeli olan kapılmaktır. Birine kapılmak belli süre sonra o kişiye karşı takıntı geliştirir.
Sevgilerimle…
Mail: [email protected]