Dünya Kadınlar Günü kutlandı önceki gün çeşitli etkinliklerle ülkenin farklı yerlerinde…
Gönül böyle kutlamalarda hep güzel şeyler söylensin ister kadınlarımız için…
Ancak öyle olmadığını gösterir toplantılar da yapılmıyor değil…
Bu konu bir siyasi parti veya bir başka kurum ya da kuruluşun tekelinde olan sorun olmaktan çoktan çıktı oysa…
Sorun; caydırıcı özellikte yasalarla önlenecek toplumsal bir vaka haline geldi…
Mevla’nın ayakları altına cennet serdiği bu aziz varlığa reva görülen insanlık dışı yöntemler yakarken yürekleri bi-perva, önünü alacak caydırıcı yasaların çıkmayışı sadece bizim değil, tüm dünyanın ayıbı olsa gerek…
Dün bu konuda bir ilan metni okudum gazetelerin birinde…
Şöyle ki;
“Adam mısın?
Saçı uzun aklı kısa demek
Hor görmek
Eğitim hakkını elinden almak
Çocuk yaşta evlendirmek
Yok saymak
Özgürlüğünü kısıtlamak
Taciz etmek
Laf atmak, eve kapatmak
Dövmek, sövmek
Saygısızlık etmek
Adamlıksa eğer
Adam olma
İnsan ol”
İşte bütün mesele bu…
Bu ayıp bir zümreye, sivil toplum örgütüne, bir gruba ya da bir siyasi partiye yüklenecek bir şey değildir asla, aksine tüm insanların ve insanlığın sorunudur…
Türk Kadınlar Birliği Sakarya Şubesi önceki gün bu tür organizasyonların başrol oyuncusu müzisyen Sefer Beyenal’ın sunduğu bir toplantıda isterdim ki konuyu önyargıdan uzak evrensel boyutlarıyla ele alsın…
Tıpkı yukarıdaki metinde olduğu gibi…
O zaman bilin ki sadece kadına değil hayvana, tabiata velhasıl canlı cansız her şeye yaklaşımımız değişir ve ereriz birlikte huzura ve mutluluğa…
Bu duygularla geleceklerinin hayırlı ve bereketli olması adına tüm kadınlarımızı bu özel gün dolayısıyla kutluyor, onlara Bizim Bahçe’den rengarenk “güller” gönderiyoruz…