Bu ilin olduğu kadar ülkenin de gelmiş geçmiş en değerli sporcuları arasında yer alır, unutulmaz şampiyon güreşçi Mithat Bayrak…
Olağanüstü başarılarla dolu bir maziyi tüketip ayrıldı minderlerden ve yalancı dünyadan…
1960’lı yıllarda başlayıp devam eden süreçte iki olimpiyat şampiyonluğu, bir de talihsiz bir müsabaka sonucu kaybettiği karşılaşmada ikinci olan ve göğsüne taktığı altın madalyalarla, şanlı bayrağımızı Dünya’nın gündemine taşıyan, müthiş bir pehlivandı Mithat Bayrak…
Aktif sporculuk hayatını noktalayıp Almanya’ya gidip, Alman güreşçileri de madalya kazandıracak seviyeye taşıyan antrenörlük yaşamı da başarılarla doluydu…
İşte böyle unutulması mümkün olmayan bir değerli sporcunun, doğup büyüdüğü şehrimizde bir tesise adının verilmesi amacıyla verdiğimiz mücadele, bizi takip eden okuyucularımız tarafından bilinir…
Yeni yapılan Serdivan’daki spor salonuna adının verilmesine yönelik, yazılarım oldu yer yer ve zaman zaman…
Böylece hep gündeme taşıdım konuyu…
İstedim ki bırakın ilimizi ve ülkemizi, Dünya’nın en önemli ve unutulmaz güreşçilerinden biri olan Mithat Bayrak’ın adı, hal-i hayatında bir tesise verilsin…
Çabalarımız hep bu doğrultuda oldu…
Zira bu şehirde, spor kamuoyu yanında güreşe sevdalı halkın
da isteği bu yöndeydi…
Gazetelerde de konuya ilişkin haberler yer alırdı zaman zaman…
Ne yazık ki bir türlü Mithat Bayrak adı bir tesise verilemedi…
Diğer iller, böyle değerli sporcularının adını yaşatırken çeşitli şekillerde, bizim bu derece müthiş bir güreşçimize sahip çıkmayışımıza anlam vermek mümkün mü!
İşte buna dair en sıcak haber, gazetemizin 27 Kasım tarihli sayısının on birinci sayfasında geniş bir şekilde gündeme getirildi bir kez daha…
“Adapazarı Karaağaçdibi doğumlu bir Olimpiyat şampiyonu, rahmetli Mithat Bayrak’ı Dünya tanıyorken, ilimizin bundan habersiz olmasını içimize sindiremiyoruz” mealindeki haberde, ona olan vefasızlığın sona ermesi ve adının Serdivan’daki spor salonuna verilmesi, bir kez daha vefa örneği olarak talep ediliyordu…
Konu ilin spor tarihi açısından, böylesine önem taşıyor olmalı…
Sanırım sporun içinden gelen bir kimliğe sahip olduğunu bildiğim yeni valimiz Çetin Oktay Kaldırım, konuya gereken hassasiyeti gösterir ve spor kamuoyunun beklentisini yerine getirir…
Hal-i hayatında olmasa da vefatından sonra bu büyük güreşçinin adı yaşatılır ilimizde ve ülkemizde…
İstisnasız yalnızca ilimizde değil, ülkemizde spora gönül vermiş herkesin bu doğrultuda beklentisini yerine getirmek, son derece vefalı bir yaklaşım olur…
Konuyu bir kez daha gündeme getirip haberleştiren yazar, çizer ve muhabir herkese , o şanlı pehlivan adına “orkideler” gönderirken, Mithat Bayrak’a ise bir kez daha yüce Mevla’dan rahmet diliyoruz…