-Sevgili okuyucularım,

-Çok partili siyasi hayata geçildiği 1946 yılından bu güne bu ülke ilk kez bu denli önemli bir seçime giriyor…

-Çünkü bu seçim bir yüz yılı kapatacak, yeni bir yüz yılın açılımını sağlayacak…

-Bu seçim yeni bir yüz yılın açlımını sağlayacak ama bu yeni  yüz yılda bu ülkeyi 24 Haziran itibarıyla bir başkan ve ekibi yönetecek…

-Daha da öte, 80 milyonu yönetmeye yetmeyen yasalar vs. yeniden yapılandırılacak, ve yepyeni bir sistemle yeni yüz yıla yeni bir pencere açılacak…

XXXXXXXXXXXXX

 YENİ SİSTEM ERDOĞAN’IN

OLMAZSA OLMAZIDIR…

-Sevgili okuyucularım,

-Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetimindeki Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti önüne çıkan yerel, ulusal ve uluslar arası sorunları aşmak ve çözüme ulaştırmak için yeni bir ‘yerli ve milli’ yapılanmaya gitmiştir…

-Bu yeni yapılanma ve yeni yönetim biçimi bu büyük ulusu hakettiği zirveye taşıyacak  bir yapı olacaktır…

-Sayın Erdoğan ve kurmayları bu yeni yapıyı çalışmış, ülkemizin manevi, ulusal ve uluslar arası değerlerini de koruyarak mevzuatı netleştirmişlerdir…

-Şimdi bu yeni yapının oylaması vardır, bu yeni yapılanmanın önünün açılması için 24 Haziran’da sandığa gidilecektir…

XXXXXXXXXXXXX

YENİ YAPILANMAYI İSTEYENLER VAR,

İSTEMÖEYENLERDE VAR…

-Sevgili okuyucularım,

-Bu seçim tamda bu tarif ettiğim yeni dönemde bu ülkeyi başkan mı yönetmeli yoksa bu eski yapı devam mı etmeli seçimidir…

-Siz biz tüm seçmenler 24 Haziran’da bunun için sandık başında olacağız…

-Yani 24 Haziran seçimimleri bir anlamda da bu yeni yapıyı isteyenlerle istemeyenlerin karar vereceği seçimdir…

-Çok mu, çok önemlidir…

-Çünkü sayın Erdoğan, sayın Bahçeli, Sayın Destici bu yeni sisteme geçilmeli diyor.

-Sayın Kılıçdaroğlu, sayın Akşener, sayın Demirtaş ve sayın Karamollaoğlu eski yönetim biçimimiz değişmemeli. Aynı çizgiden yola devam diyorlar…

XXXXXXXXXXXXXXX

İŞTE BUNUN İÇİN GENİŞ MUTABAKAT

 YAPILACAKTI…YAPILAMADI…

-Sevgili okuyucularım,

-Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eğer muhalefet başarabilseydi geniş bir mutabakatla yeni yapıyı istemeyen gurubun başkan adayı olarak sahneye çıkacak, 2014’te yaşanan Ekmeleddin İhsanoğlu örneği gibi CHP, HDP, SP, İP’nin adayı olarak sahne de yerini alacaktı.

-Ancak bu düşünce olmadı. Patladı…

-İyi Parti lideri Meral Akşener ben bu yola çıkarken başkan olmak için çıktım. Beni destekleyen milyonlara daha ilk seçimimde yanlış yapamam. Ben bizim partimizin başkan adayıyım. HERKES KENDİ ADAYINI ÇIKARSIN, HERKES KENDİ ADAYIYLA SEÇİME GİRSİN.

Ben bir başkası için, bir başka partinin adayı için ne verdiğim sözden vene de ilkelerimden vazgeçmem dedi…

-Hal böyle olunca da o düşünülen koskoca geniş mutabakat bir anda çökmüş oldu…

-Yani muhalefetin en baştada SP lideri sayın Karamollaoğlu ile CHP lideri sayın Kılıçdaroğlu’nun çatı adaylık söylemleri bir başka bahara kalmış oldu…

XXXXXXXXXXXXX

2007 YILI VE SAYIN GÜL’ÜN

CUMHURBAŞKANI OLDUĞU SÜREÇ…

-Sevgili okuyucularım,

-2007 yılını bugün gibi hatırlıyorum.

-Sayın Gül Cumhurbaşkanı adayı. Arkasında tapu gibi kardeşi Recep TAYYİP Erdoğan var. Ve sayın Gül aday oluyor ve Cumhurbaşkanı seçiliyor…

-Bu ikilinin karşısında da Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmaması için  yine muhalefetin en güçlü ismi Kemal Kılıçdaroğlu var…

-Şu Allah’ın hikmetine baksanıza sevgili okuyucularım,

-Yıl 2007 ABDULLAH GÜL Cumhurbaşkanı adayı. Karşısında Kılıçdaroğlu var.

-Yıl 2018. Bu defa Abdullah Gül için Kılıçdaroğlu sahnede….

-Bu nasıl bir anlayıştır sevgili okuyucularım… Siz buna bir anlam verebiliyor musunuz…?

-Neyse bu büyük oyunu sayın MERAL AKŞENER bozuyor da CHP’liler de rahat bir nefes alıyorlar..!