Başkan Trump, göreve başlamasından birkaç saat sonra Beyaz Saray'dan yaptığı açıklamada, "Meksika ve Kanada'ya yüzde 25 oranında gümrük vergisi uygulamayı düşünüyoruz, çünkü çok sayıda insanın (...) ABD'ye ve çok sayıda fentanilin (bir çeşit uyuşturucu) girmesine izin veriyorlar" dedi.
Trump, ek vergilerin 1 Şubat'ta yürürlüğe girebileceğini düşündüğünü de sözlerine ekledi.
Bu, Donald Trump'ın seçim kampanyasındaki en önemli vaatlerinden biriydi. ABD'nin iki komşusu, teorik olarak, Trump'ın görevdeki ilk döneminde imzalanan bir serbest ticaret anlaşmasıyla korunuyor. Trump, o dönemde, bu anlaşmayı “mümkün olanın en iyisi” olarak takdim etmişti.
Kanada Dışişleri Bakanı Mélanie Joly, basına verdiği demeçte, “Bu Kanada için önemli bir an” diyerek, vatandaşlarını “birlik olmaya” çağırdı.
Kanada Maliye Bakanı Dominic LeBlanc da “Ülkemiz tüm senaryolara yanıt vermeye hazırdır, ancak Amerikan hükümetinin gümrük vergisi uygulamasının hata olacağına inanmaya devam ediyoruz” dedi.
Donald Trump'ın açıklamalarının ardından Meksika pezosu ve Kanada dolarının dolar karşısındaki değeri düşerken, yatırımcılar bu ülkelerden yapılan ihracatta bir düşüş olmasını ve bunun da para birimlerini zayıflatmasını öngörüyor.
Donald Trump, seçilmeden önce, ABD'nin üretim tabanını korumak amacıyla tüm ithal ürünlere yeni ve daha kapsamlı gümrük vergileri uygulama kararlılığını dile getirmiş ve Çin mallarına yüzde 60 ya da daha fazla gümrük vergisi uygulama ihtimalini de göz ardı etmemişti.
Basın tarafından mevcut niyetleri sorulan Donald Trump, dün bu tür önlemler almaya “henüz hazır olmadığını” ve konuyu Başkan Şi Cinping ile görüşeceğini söyledi.
Beyaz Saray'ın yeni sahibi, yayınladığı bir kararnameyle yönetimden ülkenin karşı karşıya olduğu ticaret açıklarının nedenlerini araştırmasını ve “genel tarife ek ücretleri gibi uygun önlemler önermesini” istedi.
Donald Trump, daha önce, Washington'da toplanan binlerce destekçisine “Her zaman 'gümrük tarifelerinin sözlükteki en güzel kelimelerden biri olduğunu söylerim” diyerek şaka yapmıştı.
Geleceğin Ticaret Bakanı olarak düşünülen Howard Lutnick, yabancı şirketler Amerikan gümrük engellerinden kaçınmak istiyorlarsa, “yapabilecekleri tek şey ABD'de fabrikalar kurmak ve Amerikalıları çok iyi ücretlerle işe almaktır” dedi.
Yanıt
ABD’ye ithal ettiğinden daha fazla ürün ihraç eden Avrupa Birliği’nin Avro Bölgesi de yeni Başkan'ın hedefinde!
Trump, dün akşam Beyaz Saray’da, “Avrupalılar sert, çok sert. Arabalarımızı almıyorlar, tarım ürünlerimizi almıyorlar, neredeyse hiçbir şey almıyorlar. Dolayısıyla bu sorunu gümrük vergileri uygulayarak ya da Avrupalıları bizim petrolümüzü (...) ve gazımızı almaya zorlayarak çözeceğiz” dedi.
Avrupa Birliği Komisyonunun Ekonomik İşlerden Sorumlu Üyesi Valdis Dombrovskis, dün Brüksel'de yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği'nin, gerekirse, “ekonomik çıkarlarını savunmaya hazır olduğunu” söyledi ve olası bir ticaret çatışmasının “ABD dahil herkes için önemli bir ekonomik maliyeti” olacağını belirtti.
Çin ise bugün yaptığı açıklamada, seçim kampanyası sırasında ihracatı ek gümrük vergileriyle tehdit edilirken, Washington ile ticaret konularında işbirliği yapmayı umduğunu duyurdu.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Guo Ciakun, Çin'in “ABD ile diyalog ve iletişimi güçlendirmeye ve aralarındaki farklılıkları düzgün bir şekilde yönetmeye hazır olduğunu” söyledi.
Ancak Donald Trump, dünkü açılış konuşmasında, Çin'i Panama Kanalından çok fazla kâr elde etmekle suçladı.
Trump, “Panama Kanalını Çin işletiyor ve biz onu Çin'e vermedik, Panama'ya verdik. Ve onu geri alacağız” dedi ve ABD tarafından inşa edilen ve 1914 yılında açılışı yapılan 80 km uzunluğundaki su yoluna atıfta bulundu.
Pasifik ve Atlantik okyanuslarını birbirine bağlayan kanal, 1977 yılında dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter tarafından imzalanan bir anlaşma uyarınca 1999 yılında Panama'ya devredilmişti.
Fotoğraf: Sosyal Medya