İsviçre’nin Davos kasabasında her yıl düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) 55'incisi bugün başladı. Bu yılki zirve, “Akıl Çağında İşbirliği” temasıyla küresel iş dünyası, siyasetçiler, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerini bir araya getiriyor. Zirveye 130'dan fazla ülkeden 3 bin katılımcının katılması bekleniyor. Bunlar arasında 60 devlet başkanı ve başbakan, önemli konuşmalar yapacak.
Zirveye Katılan İsimler ve Temel Konular
Zirveye katılan isimler arasında ABD Başkanlık görevini devralacak olan Donald Trump, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Çin Başbakan Yardımcısı Ding Şüeşiang, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog yer alacak. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, IMF Başkanı Kristalina Georgieva ve Dünya Ticaret Örgütü Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala gibi küresel örgütlerin liderleri de zirveye katılacak.
Bu yılki toplantıların odak noktalarından biri, küresel ekonomideki dönüşüm ve büyümenin yeniden nasıl sağlanacağı. Zirveye katılacak konuşmacılar, küresel işbirliğinin giderek zayıflaması, ticaret politikaları, dijitalleşme, yapay zeka, temiz enerji dönüşümü ve iklim değişikliği gibi konuları masaya yatıracak. Ayrıca, merkez bankalarının para politikaları, faiz ve enflasyon gibi ekonomik göstergeler de gündemdeki yerini alacak.
Küresel Riskler ve Belirsizlikler
Dünya Ekonomik Forumu’nun her yıl yayımladığı Küresel Riskler Raporu'na göre, 2025 yılı için en büyük risk devlet temelli silahlı çatışmalar olarak görülüyor. Ayrıca, aşırı hava olaylarının uzun vadeli tehdit olarak ön plana çıkması bekleniyor. WEF’in Başekonomistler Görünümü Raporu ise, küresel ekonominin bu yıl artan borç yükü, siyasi belirsizlikler ve ekonomik parçalanma baskısı altında kalacağı öngörüsünde bulunuyor.
Jeopolitik gerilimler, hızlanan iklim değişikliği ve ekonomik parçalanma gibi küresel belirsizlikler, bu yılki zirveye damgasını vuracak. WEF Başkanı Klaus Schwab, Davos'un derin bir dönüşüm içindeki dünyanın zorluklarını ele almak için benzersiz bir platform sunduğunu belirterek, bu yılki zirvenin işbirliği ruhunu ve yapıcı iyimserliği teşvik etmeyi amaçladığını vurguladı.
Zirvenin Temel Amaçları ve Gelecek Beklentileri
Dünya Ekonomik Forumu’nun bu yılki toplantısının temel amacı, Akıl Çağı'na yönelik sürdürülebilir ve kapsayıcı bir gelecek şekillendirmek için küresel işbirliği çağrısında bulunmak. Klaus Schwab, bu toplantının daha sürdürülebilir bir dünya inşa edilmesine yönelik önemli adımlar atılmasına zemin hazırlayacağını belirtti.
Borge Brende ise, zirveye ilişkin yaptığı açıklamada, küresel belirsizliklerin hızla arttığı bir dönemde yenilikçi ve işbirliğine dayalı yaklaşımların bu zorlukları aşmak için en iyi çözüm olacağını ifade etti. İş dünyası, hükümetler ve sivil toplum kuruluşlarının küresel sorunlara çözüm üretme noktasında birlikte hareket etmeleri gerektiği vurgulandı.
Dünya Ekonomik Forumu'nun Tarihi
Dünya Ekonomik Forumu, 1971 yılında Klaus Schwab tarafından kuruldu. İlk olarak Avrupa Yönetim Forumu adıyla faaliyete geçen WEF, zamanla küresel ölçekte bir diyalog merkezi haline geldi. 1987 yılında adını Dünya Ekonomik Forumu olarak değiştiren organizasyon, her yıl Davos’ta düzenlediği zirve ile küresel sorunları ele almak ve çözüm önerileri sunmak amacıyla iş dünyası, hükümetler ve sivil toplumdan önemli liderleri bir araya getiriyor.
Zirve, küresel ekonomik krizler, iklim değişikliği, sosyal eşitsizlikler ve siyasi belirsizlikler gibi acil sorunlara çözüm bulmak için önemli bir platform haline gelmiş durumda. Türkiye, özellikle 1988 yılında Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan "Davos Deklarasyonu" ile zirvede önemli bir rol oynamıştı.