Bir insanı sevmek onu sınırlarınızın içerisine almak değildir. Bir ilişki içerisine girdiğimizde partnerimize sınırlar çiziyor, o sınırların dışına çıkmasına izin vermiyor, çıkıldığı takdirde ise kavga gürültü çıkarıyoruz.

Çizdiğiniz sınırlar içerisinde yaşayan kişinin sevgisinden emin olamazsınız. Bu da birliktelikte fark edemediğiniz sorunlara mahal verir ve bilinçaltınızda olan duygu ve düşüncelerinizle karşı tarafta gayriihtiyari etki yaratırsınız.

Oysaki mutlu bir birliktelik için sevmek kadar sevilmekte gereklidir.

İnsan sevildiğinden emin olmadığı zaman istemsizce karşı tarafın birçok hareketine kafayı takar ve etki yaratır. Oraya gidemezsin, bana neden söylemedin, neredesin, ne yapıyorsun, onunla görüşme, tek çıkamazsın, geç saatlere kadar dışarda ne işin var… Bu liste böyle uzar gider.

Korkularınızın üzerine gitmezseniz aksi bir şey olacak sanrısıyla takıntı geliştirir, korktuğunuz o şeyin etrafını çevreleyerek bir aksilik olmaması adına tedbir geliştirirsiniz. Kaybetme korkusu, sevildiğinizden tam olarak emin olamadığınız anlarda genelde patlak verir. Ve kişi; yapma, etme, gitme, görüşme demeye başlar. Bu bir nevi kişinin aldığı önlemdir. Fakat bu şekilde katiyen bir yere varamadığınız gibi, sevildiğinizden de asla emin olamazsınız.

İlişkinizde karşı tarafı özgür kılmak gerçekten sevilip sevilmediğinizi görmenize olanak sağlar.

Fırsatı olduğu halde aldatmayan, seçeneği varken sizin yanınızda kalan kişiler sizi gerçekten seven kişilerdir. Fırsat vermediğiniz için aldatamayan kişi fırsatını bulduğu anda aldatır, seçeneği olmasına izin vermediğiniz kişi seçeneği olunca sizi yarı yolda bırakır. Yeter ki istesin.

Bir birliktelikte karşı tarafa fırsat vermezseniz; asla sevilip sevilmediğinize emin olamayacağınız için karşı tarafın hareketlerini kısıtlama gereksinimi duyarsınız. Bu iki tarafı da fazlaca yoran bir şeydir.

Her şeyin başı emin olamamaktan gelir; sizi sevdiğine emin olduğunuz birinin ne gece geç saatte dışarı çıkması umurunuzda olur, ne kiminle takıldığı, ne nerede ne yaptığı…

Sevgilerimle…