İnsan aşık olduğu zaman kendisine hesap sorulması da hoşuna gider, kıskanılması da, karşısındaki kişinin tepki vermesi de…
İnsanlar kendilerine tepki verildiğinde sevildiğini hissederler. Aşık olan bir insanı tepki vermek değil, tepki vermemek rahatsız eder. Çünkü kişi aşık olduğunda beklenti içine girer; sevilmek, kıskanılmak, arzulanmak, koruyup kollanmak, ilgilenilmek, sahiplenilmek ister. Aşık olduğu kişi tarafından fark edilmek ister. Fark edilip edilmediğini kanıksamak içinde etki yaratır. Bir insanın sevildiğinden emin olmadığı zamanlarda abuk sabuk hareketler yapmasının nedeni de esasen budur.
Sevildiğinden emin olmayan kişi karşısındaki insanla bir savaş içinde olur. Kavga gürültü çıkarır, sataşır, onu çılgına çevirmek için elinden gelen her şeyi yapar hatta. Bunun sebebi karşı tarafta ne kadar etki yarattığını görmektir. Fakat bu davranışlar aşırıya kaçarsa belli süre sonra kişiyi ilişkiden uzaklaştırır ve kıskanmak yerine soğumak, sert çıkışlar yerine büyük öfke patlamaları, atışmak yerine büyük kavgalar, gönül almak yerine kaçmak, peşinizden gelmek yerine kestirip atmak gibi durumlara olanak sağlar. Böyle olunca da siz daha çok güven kaybına uğrar sevilmediğinizi hissedersiniz.
İlişkileri bitiren davranışların çoğu aşırılıktan kaynaklıdır. Denge, ilişkinizi düzgün şekilde idame ettirebilmenizi sağlar. Ve bazı insanlar sevildiğini hissetmek için aşırı davranışlarda bulunduğu için kaybederler. Merak edilmek için gün boyu telefona bakmamak gibi, kıskanılmak için başka insanlarla ilgilenmek gibi, ilgi görmek için gizemli davranmak gibi ve en önemlisi de kaybetmemek için onu önemsemiyormuş gibi... Bu tarz davranışlar sizi cool yapmaz daha çok karşınızdaki insanı sizden bir adım öteye iter.
İlişkilerde yapay olaylar yaratmak yerine, olağan olaylarla partneriniz üzerinde etki yaratmaya çalışın. Fakat dengeyi sağlayarak, aşırıya kaçmadan…
Sevgilerimle…