Öğrencilerinin dil becerilerini geliştirmeleri için çeşitli pratik yöntemler öneren Yaşar, düzenli konuşma ve yazma alıştırmalarının önemine dikkat çekti. "Dil öğrenmek, teori ve pratiğin bir araya geldiği bir süreçtir. Öğrencilerime her zaman, gerçek hayatta karşılaşabilecekleri durumları simüle eden aktivitelerle pratik yapmalarını tavsiye ediyorum," diye konuştu.
Yaşar, Almanca diline hakim olmanın sadece dil bilgisi kurallarını öğrenmekle sınırlı olmadığını, aynı zamanda dilin kültürel ve sosyal bağlamını da anlamanın kritik olduğunu belirtti. "Dil, kültürün bir yansımasıdır. Bu yüzden öğrencilerime sadece dil bilgisi değil, aynı zamanda Almanca konuşulan ülkelerin kültürü hakkında da bilgi veriyorum," dedi.