Milletvekili genel seçimlerine 15 ay gibi az bir süre kaldı…
Seçimler öncesinde Seçim Kanunu’nda yapılması beklenen değişiklik teklifinin yakın zamanda TBMM’ye sunulması bekleniyor…
Hazırlanan kanun teklifinde en çok göze çarpan madde milletvekillikleri hesaplanırken ittifak oylarının değil parti oylarının değerlendirilecek olması…
Teklif yasalaşırsa “Artık oy” olarak tabir edilen ve başka partiye ait olan oylarla diğer bir parti milletvekili çıkaramayacak…
Bütün bu değişiklikler bir yana artık gelinen noktada en önemli husus milletvekili listelerinin nasıl şekilleneceği ve de kimlerden oluşacağı…
Ankara’da yapılan tepeden inme listelerle seçmenin karşısına çıktığınız takdirde Seçim Kanunu’nda istediğiniz değişikliği yapın, başarı şansınız çok düşük…
Zira bu seçimde birçok genç ve yeni seçmen oy kullanacak ve de listede kendilerine hitap eden isimleri arayacaklar…
Parti tabanları da artık iyiden iyiye bilinçlenmiş durumda, Genel Merkez dayatmalarına boyun eğmeyecekler…
CHP tabanında mutlaka ama mutlaka bir ön seçim yapılması yönünde bir beklenti mevcut…
Ön seçim yapılmadan oluşturulan bir listenin başarı şansı yok denecek kadar az…
İYİ Parti tabanı ise herkesi kucaklayan, her kesime hitap eden, diğer partilerinkine gerçek manada alternatif olabilecek bir liste yapılmasını arzuluyor…
MHP tabanı da 1. sıraya endeksli, diğer adayların sadece listeyi dolduracağı bir sıralama yapılmasını istemiyor…
Güçlü ve iddialı, 1’den fazla vekilliğin hedeflendiği bir liste yapılmasını bekliyor MHP’liler…
AK Parti tabanında ise “değişim” arzusu artık tavan yapmış durumda…
Aynı isimleri listede görmek istemiyor artık AK Partililer…
Halkta karşılığı olan, ulaşılması zor olmayan, şehirde daha çok vakit harcayan ve de partililerin benimsediği, onların istek ve şikayetlerini dikkate alan isimlerin aday yapılmasını istiyorlar…
Ekonomik sıkıntılar herkesin malumu…
Milletvekilliği artık aslanın ağzında…
Kapı kapı dolaşıp, esnaf ziyaretleri yapıp vatandaştan oy isterken bilhassa iktidar partisine mensup isimler büyük bir tepkiyle karşılaşabilir…
Şayet yeni ve yıpranmamış yüzlerle sahaya inilirse böylesi bir tasarruf vatandaş nezdinde bir kredi sağlayabilir…
Ama “Böyle gelmiş böyle gider” mantığıyla bir liste yapılırsa ve o listede yine aynı yüzler olursa zaten tepkili olan seçmeni AK Parti’ye oy vermesi yönünde ikna etmek bir hayli güçleşir…
Hele ki parti vitrinini yenileyeceğim diye Kenan Sofuoğlu örneğinde olduğu gibi hatalı tercihler yapılırsa AK Parti’nin kazanacağı milletvekili sayısı daha da düşebilir…
Sözün özü Seçim Kanunu’nda yapılacak değişikliklerden ziyade milletvekili listelerinde yapılacak değişiklikler önem arz ediyor…
Öncelikle partilerin milletvekili adaylarını tespit yöntemlerini değiştirmesi ve de “Ceketimi koysam seçtiririm” anlayışını terk etmesi gerekiyor…