Tarım, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal yapısının temel unsurlarından biridir. Ancak, iklim değişikliği ve değişken hava koşulları gibi etkenler, tarımsal üretimi ciddi şekilde etkiliyor. Özellikle kuraklık, tarımsal üretim üzerinde olumsuz etkileri olan en önemli doğal afetlerden biridir. Son yıllarda dünya genelinde yağışlar önemli ölçüde azalırken, sıcaklıklar giderek artıyor. Bu nedenle yaz aylarında kuraklık sorunu daha belirgin hale geliyor. Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu Yiğit, bu konuyla ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu.
Yiğit, “İklim kuşakları binlerce yıldır değişmeden devam ediyor ve buradaki bitki örtüleri bu duruma adapte olmuş durumda. Bitki örtüsü adapte olamazsa hayatta kalamaz. Neme dayanıklı bitkiler bu bölgelerde yaşamlarını sürdürürler. Bu hemen gerçekleşebilecek bir süreç değil. Bazı bitkiler dayanma gücüne sahipken, bazıları hemen yok olabilir. Önemli olan uzun yıllar dayanabilen bitkilerin yok olmasıdır. Afrika’dan gelen sıcaklıkların doğal bitki örtüsünü nasıl değiştirebileceği biliniyor.” dedi.
Tarımsal kuraklık hakkında konuşan Yiğit, “Tarımda kuraklık, yaptığımız yanlış uygulamalardan kaynaklanıyor. Bir yerde üretim yapmak istiyorsak, oranın bitki örtüsüne uygun olması gerekir. Hiç su olmayan Konya kapalı havzasında sürekli su isteyen mısır yetiştirmeye çalışırsak, su dengesini alt üst ederiz. Tarımda atılacak en önemli adımlardan biri, iklime uygun üretimin yapılmasıdır. Bir bitki, bulunduğu örtüde yetişemiyorsa, ısrar etmenin anlamı yok. Konya’da mısır üretiminden vazgeçilmesi gerekiyor. Ancak verilen desteklerden dolayı üretime devam ediliyor. Planlama yapılırken bitki örtüsü dikkate alınarak hareket edilmelidir. Kuraklık yavaş yavaş gelir ve ne zaman sona ereceği de belli olmaz.” ifadelerini kullandı.