Karagüzel yazısında, yenidoğan çetesinin, anlaşmalı hastaneler ve acil servis çalışanlarıyla işbirliği yaparak oluşturduğu yolsuzluk şebekesinin, yeni doğan bebekler üzerinden yürüttüğü sömürü faaliyetlerini derinlemesine inceledi.

Karagüzel, bu yolsuzlukların, doğan bebeklerin sağlık durumlarının olduğundan daha ağır gösterilmesi ve gereksiz yatışlar gibi uygulamalarla gerçekleştiğini belirtti. Anlaşmalı hastanelere yüksek ücretler tahsil edilmesi, bu planlı yolsuzluk modelinin ülke gündeminde önemli bir yer edindiğini vurguladı. Sağlık hizmetlerinin kar amacı gütmeyen bir alanda sunulması gerektiğini ifade eden Karagüzel, sağlık sisteminin sadece ticari bir meta haline dönüştüğünü ifade etti.

Yazar, devletin sağlık alanındaki düzenleyici ve denetleyici rolünü etkin bir şekilde yerine getiremediğini, sağlık kuruluşlarının denetiminde yaşanan zayıflıkların bu tür yolsuzlukları doğurduğunu dile getirdi. Ayrıca, toplumun ve medyanın sağlık alanındaki usulsüzlükleri görmezden gelmesinin, bu tür skandalların artmasına neden olduğunu belirtti.

Karagüzel, sağlık hizmetlerinin niteliğini ve devletin sorumluluklarını vurgularken, sağlık sektörünün hızla ticarileşmesinin büyük sorunlara yol açtığını dile getirdi. Yazısında, özel hastanelerin sayısının artmasıyla birlikte, bu kuruluşların sağlık hizmetlerinin kalitesini düşürdüğünü ve insan hayatıyla oynadığını ifade etti.


Köşe yazısının tamamını okumak için tıklayın! 

Fotoğraf: sosyal medya 

Kaynak: haber merkezi