İsrail Terör Devleti, 7 Ekim'den bu yana Gazze'de 45.000'e yakın insanı katletti.

Saldırılarda hayatını kaybedenlerin büyük çoğunluğunu çocuklar ve kadınlar oluşturuyor.

İsrail askerleri yaptıkları katliamları, kendi sosyal medya hesaplarından keyifle paylaşarak insanlıktan ne oranda uzak olduklarını bir kez daha ispat ediyorlar.

Küçük bir çocuğu katlettikten sonra işlediği cinayeti gülerek anlatmak nasıl bir ruh halinin tezahürü olabilir ki...

İnsanın aklı, vicdanı, yüreği, fıtratı, ahlakı, inancı kısacası insani tüm değerleri bu vahşeti anlamakta yetersiz kalıyor.

İsrail, insanlık onurunu ayaklar altına alan işgalci, soykırımcı ve barbar bir devlet olarak tarihin karanlık sayfalarında her daim nefretle anılacaktır.

Tıpkı Adolf Hitler'in anıldığı gibi...

Ayşenur Ezgi EYGİ

Aslen Aydın Didimli, dünyalar güzeli genç bir kadındı...

Daha 26 yaşında hayatının baharındaydı...

A.B.D'nin en popüler üniversitelerinde İyi bir eğitim almıştı.

İsteseydi dünyanın her yerinde iş bulabilir, hiçbir sıkıntı çekmeden konfor içinde yaşayabilirdi.

Ama o, bu yolu seçmedi. Kendisini, başta Filistin halkı olmak üzere tüm mazlum milletlerin bağımsızlık mücadelesine adadı.

Batı Şeria’da İsrailli sivil işgalcilerin Filistinli çiftçilere ait toprakları işgal etmesini protesto etmek için ailesinin tüm itirazlarına rağmen ölümün kol gezdiği Filistin'e gitmişti.

Tek bir amacı vardı. O da bölgeye barışın gelmesi ve Filistin halkının kendi yurdunda özgürce yaşamını sürdürebilmesiydi.

Elinde ne silah vardı ne taş ne de bir sopa...

Sadece güzel ve temiz bir kalple düşmüştü yollara...

Dünya barışının yolu Filistin'den geçiyordu. Bunun bilincinde olacak kadar dünya siyasetine hakimdi...

6 Eylül’de Filistinliler ile beraber Nablus'taki protestolara katıldı. Bu sırada İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucunda hayatını kaybetti.

Nazlı bir çiçek gibi düştü kadim topraklara...

Son nefesini özgürlükleri için mücadele ettiği Filistin halkının topraklarında vermişti.

Ayşenur, artık kutlu bir yolun şehadet neferi olarak sonsuzluğa göç etmiş ve arkasında bıraktığı soylu bir hikayeyle yeni Ayşenurlara ilham kaynağı olmuştu.

Mekanın cennet olsun Ayşenur...

Riyakâr Sessizlik...

İsrail ordusunun bir Türk vatandaşını acımasızca katletmesine rağmen ülkemizdeki belli kesimler bu olayı görmemezlikten geliyor.

Eğer kazara Hamas böyle bir cinayeti işlemiş olsaydı, Araplardan tutun Hamas'a kadar demediklerini bırakmaz, her türlü hakareti ederlerdi.

Bu kesimlerin sözüm ona milliyetçiliği nedense sadece Araplara karşı kabarıyor.

Oysa ki son üç asırdır başımıza gelen her musibetin arkasında Siyonizm destekli Batı dünyası vardır.

Asla unutulmamalıdır ki bu milletin/ümmetin asıl düşmanı Siyonizm ve Haçlı ittifakıdır...

Kanlı Para

Norveçli futbolcu Ole Saeter, İsrail’in Maccabi Haifa takımından gelen transfer teklifini “ İnsan hakları ihlallerine karıştığı düşünülen bir ülkeden gelen teklifi kabul etmem. Hesabıma kanlı para girmesini istemiyorum.” diyerek kabul etmediğini açıkladı.

Futbolcunun göstermiş olduğu bu asil tavır “Bana ne Filistin’den... Ben Arap mıyım?” diyen ümmet olma bilincinden uzak Müslümanlara ders olmalı.

Gerçi Gazze katliamına tepki göstermek için Müslüman olmanıza da gerek yok...

Kalbinizde insanlığa ait biraz kırıntı kalmışsa bu bile İsrail vahşetine karşı çıkmaya yeter...