Açık hava müzesi olan Floransa'ya benzerliği nedeniyle Elbe'nin Floransa'sı olarak da bilinen şehri keşfe çıkmak için çantalarımızı hazırladık.
DRESDEN'E NASIL GİDİLİR?
Dresden Havalimanı'na Türkiye'deki birçok havaalanından direkt veya aktarmalı uçuşlar yapılıyorve Sunexpress diğer havayolu şirketleriyle 3 saate yakın uçuşlarla Dresden'e gidebilirsiniz. Uçak dışında İstanbul-Almanya otobüsleriyle de gidilebilir; fakat otobüs yolculuğu kısa bir gezi yapacaksanız sizi yorabilir.

DRESDEN'DE GEZİLECEK YERLER

ZWİNGER SARAYI
1790 yılında inşa edilen Zwinger Sarayı, eşsiz bir barok yapı örneğidir. 15. yüzyıl ve 19.yüzyıl tarihleri arasında bulunan sanat eserlerinin sergilendiği sarayda Rembrant Botiçelli, Tziano, Rubens gibi önemli ressamların eserleri de bulunuyor. Zwinger Sarayı'nın meşhur taç kapısı sarayın en önemli sembolüdür.


FRAUENKİRCHE (OUR LADY KİLİSESİ)
Dresden'in merkezinde bulunan Frauenkirche 1726-1743 yılları arasında inşa edilmiş barok yapı, Almanya'nın en önemli protestan kilisesidir. 2. Dünya Savaşı sırasında hava akımlarına dayanamayarak 15 Şubat 1945'te çıkan yangın sonucu çökmüştür. İki Almanya'nın birleşmesinden sonra tekrar inşa edilerek 2009 yılında hizmete açılan Frauenkirche, ayinlere ve konserlere ev sahipliği yapıyor.


SEMPEROPER (SEMPER OPERA BİNASI)
1841 yılında mimar Gottfried Semper tarafından Elbe Nehri'nin kıyısına inşa edilen Semper Opera Binası, erken rönesans, klasik yunan ve barok stilinin izlerini taşımaktadır. Tiyatro meydanında bulunan Semperoper, 1869'da çıkan bir yangın sonucu yıkılmıştır. Mimarinin yeniden inşası Demokratik Alman Cumhuriyeti döneminde 1989'da tamamlanan opera binasının yapımında, Doğu Almanya'nın sanata olan ilgisini göstermek amacıyla restorasyon için büyük çabalar harcanmış ve dünyanın en güzel operalarından biri ortaya çıkmıştır. Semperoper'de sahne sanatlarının eşsiz örnekleri sergilenmekte ve opera binası binlerce ziyaretçi ağırlamaktadır.


FÜRSTENZUNG
Dünyanın en büyük mozaik resmi olan Fürstenzung, Dresden'de görmeniz gereken en önemli eserlerden biridir. 25bin parçaya yakın meissner porseleniyle yapılmış resimde 1127-1904 yılları arasında Saksonya Krallığını yöneten krallar, lordlar ve dükler tasvir ediliyor. 101 metre uzunluğundaki duvarda, Almanya tarihi boyunca değişen yaşam stilleri, kıyafetler, araçlar, silahlar bu resimde net bir şekilde görülüyor.


BRÜHLSCHE TERRASSE
Elbe Nehri'nin eşsiz manzarasına balkonu olan Brühlsche Terrasse, Rönesans döneminden kalmış kalenin üzerine inşa edilmiştir. Gecesi ve gündüzü ayrı güzel olan ve Avrupa'nın balkonu olarak da adlandırılan Brühlsche Terrasse'in sonunda kaleye doğru inen merdivenler de bulunmakta. Manzaraya karşı günün yorgunluğunu atabilir, bol bol fotoğraf çekebilirsiniz.


FRİEDRİCH-AUGUST-BRÜCKE (AUGUST KÖPRÜSÜ)
Elbe Nehri'nin Altstadt (eski şehir) ile Neustadt (yeni şehir) bölümlerini birbirine bağlayan tarihi köprülerden biridir. İlk köprünün 1070 yılında yapıldığı öne sürülen ve ikinci köprünün 1727-1731 yılları arasında Polonya Kralı olan II. August döneminde barok stilinde tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Uzunluğu 402 metre olan Augustus Köprüsü üzerinde 17 kemer bulunmaktaydı. 1907 yılında ise son ve kullanılan hali inşa edilmiştir.


HÖFKİRCHE (KATOLİK KATEDRALİ)
1945 yılında bombardıman altında kalan ve büyük hasar alan Höfkirche, 1947 yılında terkar inşa edildi. Barok Gotik stilindeki bu eşsiz yapıyı mutlaka görmelisiniz.


KUNSTHOFPASSAGE (MÜZİK ÇALAN EV)
Dresden'in rengarenk yapıları olan meşhur sokağıdır. Beş avlu ile ayrılan uzun bir pasajdan meydana gelen Kunsthofpassage, renkli yapıları sanatla buluşturmuş. Yağmurlu bir günde gezme şansınız olursa müzik çalan evin su borularından çıkan melodiyi şaşkınlıkla dinleyebilirsiniz.

Editör: Haber Merkezi