Moderatörlüğünü SUBÜ İletişim Koordinatörlüğü'nden Öğretim Görevlisi Ömer Çiçek'in üstlendiği programda, İsrail’in Filistin’e yönelik sistematik saldırıları ve bu saldırıların sonuçları üzerine kapsamlı bir analiz yapıldı.
Dr. Rakipoğlu, konuşmasında, İsrail'in Filistin topraklarında 100 yıldır süregelen bir soykırım politikası izlediğini vurguladı. Son dönemde yaşanan şiddet olaylarının, Filistin’in kültürel ve tarihi varlığını yok etme çabasıyla bağlantılı olduğunu belirtti. Özellikle Gazze’de sağlık, eğitim, inanç ve kültür alanlarına yönelik saldırıların, toplumsal hafızayı hedef aldığını ifade etti.
Soykırımın Kültürel Boyutu
Rakipoğlu, İsrail’in Filistin kültürü ve dini mirasına yönelik saldırılarının, tarihi mekânların ve arşivlerin yok edilmesiyle toplumsal hafızanın ortadan kaldırılmasını amaçladığını belirtti. Eğitim alanındaki saldırıların, Filistin'in gelecek nesillerinin eğitim hakkından mahrum bırakılması anlamına geldiğini vurguladı. Bu durumu "kültürel soykırım" olarak tanımlayan Rakipoğlu, bu saldırıların sadece fiziksel yapıları değil, aynı zamanda nesiller arası bağları da koparmayı hedeflediğini söyledi.
Bilgi Akışının Manipülasyonu
Söyleşide, teknolojinin ve medyanın rolü de gündeme geldi. Dr. Rakipoğlu, İsrail’in, Filistin halkı üzerindeki denetimi artırmak için yapay zeka ve gözetim sistemlerini kullandığını, sosyal medya platformlarında Filistin yanlısı içerikleri engellediğini ifade etti. Bu durumun, Filistin’in uluslararası kamuoyunda sesini duyurmasını zorlaştırdığını kaydetti.