Taşkent, "TÜİK, halkın ilgisini çeken ve doğrudan etkilendiği bir kurum olmasına rağmen, Başkanlık sistemine geçişle birlikte siyasi iktidarın bir aracı haline geldi. Bu durum, verilerin çarpıtılmasına ve manipülasyona yol açtı. Halkın güvenini kaybeden TÜİK, bu sebeple gün geçtikçe güvenilirliğini yitiriyor" dedi.
Kaynakların Verimli Kullanılmadığı Eleştirisi
TÜİK’in 2025 yılı bütçesini eleştiren Taşkent, kurumun önemli bir kısmının teknik altyapı yerine personel giderlerine ve yönetim harcamalarına ayrıldığını belirtti. Taşkent, “Modern istatistik kurumlarının, şeffaf veri analizi ve teknolojik altyapıya yatırım yapması gerekirken, TÜİK’in bu alanlarda ciddi eksiklikleri bulunuyor” diye konuştu.
Verilerin Manipülasyonu ve Güven Sorunu
Taşkent, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranları, işsizlik verileri ve gelir dağılımı istatistiklerinin vatandaşların günlük yaşantısıyla çeliştiğini ve bu durumun kamuoyunda güvensizlik yarattığını ifade etti. Ayrıca, TÜİK’in 2022 yılından itibaren madde sepeti ve ortalama madde fiyatları listesini açıklamamasının da kamuoyunda ciddi bir tepki yarattığını belirtti.
TÜİK’in Bağımsızlığına Dikkat Çekildi
Son olarak Taşkent, TÜİK’in bağımsız bir yapıya kavuşturulması gerektiğini savundu. Taşkent, “TÜİK’in yeniden bağımsız, şeffaf ve toplumsal güven duyulan bir yapıya kavuşturulması çok acildir. Bu, liyakat esaslı atamalar, bağımsız denetim mekanizmaları ve uluslararası standartlara uygun sistemlerle mümkün olacaktır” dedi.