Gizea Mimarlık Kurucusu mimar Gizem Altınışık Magan, deprem bölgesinde yapılacak konutlarda tasarımların ve malzeme seçiminin deprem yönetmeliğine uygun olarak yapılması gerektiğini ifade etti. Magan, yönetmeliklere uygun olmayan tasarım ve uygulamaların geçmişte olduğu gibi gelecekte de farklı boyutlarda hasar ve can kayıplarına neden olabileceğinin altını çizdi.
Gizem Altınışık Magan, “Yönetmeliklere uygun olmayan tasarımlar ve uygulamalar geçmişte olduğu gibi gelecekte de farklı boyutlarda hasarlar ve can kayıplarına neden olacaktır. Taşıyıcı sistem kararlarında, mimar ve mimarinin etkinliği tasarımla başlar. Mimari proje üretiminin ilk adımı olan mimari plan tasarım süreci, depreme dayanıklı yapı üretiminde en alt kademeyi oluşturmaktadır. Mimari planlaması bitmiş bir çalışmaya mimarların projenin mimari tasarım kararlarını da göz ardı etmeyerek deprem bilinci ile projeye uygun bir taşıyıcı sistem kurgusu oluşturması önem arz etmektedir. Dolayısıyla bir yapının yer alacağı zemin durumu ve buna uygun temel ve taşıyıcı sistem seçimi yapı oluşturma sürecinde tasarımın en önemli mimari ve mühendislik iş birliği ile oluşturulacak kararlarıdır. Mimar ve mühendis iş birliği içinde sonuçlandırılan taşıyıcı sistem kurgusu, taşıyıcı elemanların boyutları ve malzeme seçimleri denetimli uygulama ile kaliteli bir yapım sürecini gerektirmektedir. Deprem anında yapının zarar görmemesi veya bu zararın minimum seviyede kalması için uygulama sonrası süreçte taşıyıcı ve taşıyıcı olmayan tüm yapı elemanlarına gerekli bakım ve gerekiyorsa onarımların yapılması gerekmektedir. Ülkemizde yaşanan büyük felaketin ardından yıkılan binaların yerine inşa edilecek projelerin de bu temel üzerine oturtulup inşa edilmesi ve görsel açıdan da estetik bir yapıya sahip olması önem arz etmektedir” dedi.
Mimarın deprem bilincinin, mimarlık eğitiminde başlayarak meslek hayatı boyunca artarak devam ettiğine de değinen Magan, “Mimarlık eğitimi süresince mesleki bilgiler, uygulama bilinci ile verilmekte ve yapılan tasarımlar uygulamaya yönelik değerlendirilmektedir. Mimar gerek eğitim döneminde gerek meslek içi dönemde mühendislik dalları ile etkileşim halinde olarak özellikle zemin etüt raporu ile statik proje ve raporunu okuyabilmeli, yorumlayabilmeli ve hatta öneri sunabilmelidir. Zemin etüt raporuna göre tasarlayacağı yapıyı taşıyacak olan zeminin özelliklerini, sağlamlığını anlayabilmeli ve bu önemli bilgilerin hem seçilen temel türüne hem de taşıyıcı sistem tasarımına etki edeceğini bilmelidir. Mimarlık mesleği sadece mekan ve cephe tasarlayan bir meslek değildir. Mimar yapı ve yapım bilgisi, detay elamanlara dair yapı malzemeleri bilgisi ve taşıyıcı elemanlara ait malzeme bilgisi ve taşıyıcı sistem tasarımı bilgisine hakim olmalı ve bunun paralelinde uygulama detayları üretilebilmelidir. Betonarme karkas yapılar, çelik yapılar, ahşap yapılar, yığma kagir yapılar, hafif yapılar, geniş açıklık geçen yapılar malzeme ve taşıyıcı sistem özellikleriyle mimarlar tarafından da teknik ve uygulamalı olarak bilinmelidir” diye konuştu./İHA