Yolcu uçaklarının ses hızını aşmaları son derece nadirdir. Uçaklar Atlantik üzerindeki olağanüstü güçlü ve elverişli rüzgârların sağladığı itme gücüyle ses hızını aştı.
Atlantik okyanusu üzerinde cumartesi akşamı ve pazar günü, 10 bin metrenin üzerindeki irtifalarda hızı saatte 425 km'ye varan rüzgarlar, üç uçağın 1.250 km’ye kadar hıza ulaşarak, ses hızının çok üzerine çıkmasını sağladı.
Bununla birlikte, uçakların ses duvarını aştığını söylemek bilimsel olarak mümkün değildir.
Ulusal Meteoroloji Servisi, cumartesi akşamı bir meteoroloji balonunun, ölçümlerin başladığı 1950'li yıllardan bu yana tarihteki en yüksek ikinci rüzgâr hızını kaydettiğini gözlemledi.
Atlantik üzerindeki atmosferik koşulların olağanüstü olması nedeniyle ve mantıksal olarak Amerika'dan Avrupa yönüne, yani doğuya doğru giden uçakların daha hızlı uçmasını sağladı.
Washington'dan Londra'ya uçan Virgin Atlantic'in 22 sefer sayılı uçağı, pazar günü yerel saatle 10.45'te havalandı. Portekiz'e 11.10'da inmesi gereken Amerikan havayolu şirketinin Boeing 787-9 tipi uçağı, 10.18'de, yani planlanandan 47 dakika önce hedefine vardı.
Long Island'ın doğusunda 11 bin 887 metre yükseklikte saatte 1.249 km maksimum hıza ulaşan uçağı, tam anlamıyla kuyruk rüzgârı taşıdı. Daha sonra hız 965 ile 1.125 km arasında, yani teorik maksimum hız olan saatte 945 km’nin üzerinde sabitlendi.
United Airlines'ın Newark-New York seferini yapan 64 sefer sayılı Boeing 787-10 uçağı, FlightAware verilerine göre, saatte 1.349 km yer hızına ulaştıktan sonra pazar sabahı planlanandan 20 dakikayı aşan bir süre önce New York’a indi.
Philadelphia'dan havalandıktan sonra Katar'ın Doha kentine doğru yol alan American Airlines'ın 120 sefer sayılı uçağı da saatte 1.352 km gibi akıl almaz bir hıza ulaşmayı başardı. Sonunda Boeing 787-9'daki yolcular, varış noktalarına planlanandan yaklaşık 35 dakika önce ulaştı.
Her üç uçuşun maksimum hızı, ses hızını (1.224 km/saat) aşmış olsa da uçaklar ses duvarını aşmadı.
Bunun nedeni, uçağın gerçek hızı ile rüzgârın itme gücünü birleştiren yer hızının, kuzeydoğudan gelen çok soğuk hava ile güneydoğudan gelen ılıman hava arasındaki zıtlığın neden olduğu elverişli rüzgârlar nedeniyle normalden daha yüksek olmasıdır.
Dolayısıyla ses duvarını aşan uçakların sebep olduğu o meşhur şok dalgası, yani süpersonik patlama meydana gelmedi.