Sözleri Muhammed Hafız Beye, bestesi Bimen-Şen’e ait unutulması zor bir eserdir “Dilhun Olurum Yad-ı Cemalinle Senin Ben” adlı Hüzzam şarkı…
Dinlemek bana hayli zevk verir ve hatırlatır eski dostları…
Bugün hafta sonu filemizde, değerlendirmem için gönderilmiş bir fotoğraf yer alıyor…
Baktım, hepsinin bende farklı bir anısı var…
O nedenle paylaşalım istedim değerli okuyucularımızla…
Başta son elli yılın unutulması kolay olmayan devlet adamı, eski başbakanlardan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, yanında bu şehrin unutulması zor iki tanınmış siması ile o tabloda ön sırada olup yaşayan tek kişi 1994-99 döneminde Adapazarı Belediye Meclisinde birlikte görev yaptığımız iş adamı Sabit Çelik yer almış…
----
UNUTULMAZ AVUKAT
Sağında eski il başkanı olan Avukat Asım Mail Mail, solunda ise yine aynı davanın yorulmaz savaşçılarından Eczacı Hadi Dinçer var…
İşte o unutulmaz üçlü bana o Hüzzam eseri hatırlattı, birlikte yaşadığımız anılarla…
Bu fotoğrafta ön sırada üç rahmetli yanında yaşayan tek kişi Sabit Çelik yer almış, dilhun olarak…
Onların her biriyle ayrı ayrı unutulmaz anılarım olmuştur…
Adapazarı Belediye Başkanı Aziz Duran döneminde mecliste iki başkan vekili olarak görev yaptığımız Sabit Çelik de o karede yer almış…
Avukat Asım Mail Mail’e ayrı ve farklı bir parantez açmak zorundayım…
Bileği, yüreği kuvvetli, sözüne güvenilir, son derece saygın bir hukukçu olarak yaşadı bu ilde…
Hukuk tahsili sırasında İstanbul’da Milli Türk Talebe Birliği başkanı olarak Asım Mail Mail, 1965 yılında, okulları işgal edip öğrenime ara verilmesine yol açan sol görüşlü talebelerden oluşan fikir kulübü üyelerinin korkulu rüyası haline gelmişti…
O cesur adamla yaşadığım iki unutulmaz anım vardır…
Biri Sultanahmet’teki İktisadi Ticari İlimler Akademisi’nde, ekibiyle birlikte işgalci öğrencileri teker teker yakalayıp okuldan çıkarışı… Yıllar geçse de üstünden halâ gözümün önünden gitmez…
Diğeri ise Bulvar’daki işyerimle ilgili dava konusu olan bir anlaşmazlığa getirdiği pratik çözüm ile oluşan kardeşlik ilişkimiz…
Onun en önemli özelliği sorun çözücü, güvenilir, saygın bir hukukçu olmasıydı…
Talihsiz bir şekilde hayatını kaybettiği kaza onu bizden, partisinden, ölesiye sevdiği ailesi ve vatanından alıp götüreli yıllar oldu…
Onu bu duygularla bir kez daha rahmetle anma fırsatım oldu, görünce çok sevdiği ve inandığı dava adamı merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın yanında…
PROF.DR. ERBAKAN’IN HASSASİYETİ
Onları bir araya getiren, bu ülkenin değerini bilemediği eylem, düşünce ve devlet adamı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı anlatmaya kalksam, sayfalar almaz…
1994-99 döneminde Adapazarı Belediyesine bir önceki dönemde doldurulan işçi sayısını azaltmak adına zamanın belediye başkanı Aziz Duran’ın, sonradan faydası görülen tasarrufu ile işten çıkarılanların her türlü haklarını karşılayabilmek adına birlikte Ankara’ya gitmiştik…
Önce zamanın Maliye Bakanı Abdüllatif Şener’e uğrayıp keyfiyeti anlattık…
Aldığımız cevap çok sert olunca, işin zor olması nedeniyle düşünürken, konudan haberi olan dönemin Başbakanı Erbakan’dan gelen müjde ile rahatlamıştık…
Devlet adamlığının gereğini yapan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın önce sert bir çıkışı ile karşılaşmış, sonra sağladığı imkanla mutlu şekilde Sakarya’ya dönmüş ve çıkarılan işçilerin tüm haklarını ödemiştik…
Aramızdan ayrılan o unutulmaz devlet adamı Prof. Dr. Necmettin Erbakan başta olmak üzere, yine unutulması zor dava arkadaşları Avukat Asım Mail Mail ve Eczacı Hadi Dinçer’e yüce Mevla’dan rahmet; Sabit Çelik’e sağlık ve mutluluk dileyerek; o unutulmaz anıları yeniden yaşatan fotoğrafın öyküsünü paylaşalım istedik, bu hafta sonu filemizde nostaljik duygularla sizler için bir kez daha…