İç Politika: Güçlü Atamalar ve Hesaplaşmalar
Trump, ikinci görev dönemine güçlü bir iç politika ajandası ile başlayacak gibi görünüyor. İlk olarak, 2020 seçim sonuçlarının ardından Trump’a yönelik başlayan yargı süreçleri, ikinci dönemin başında önemli bir yer tutacak. Adalet Bakanlığı, Trump’ın en önemli gündem maddelerinden biri olacak. FBI’nin Trump’a yönelik operasyonlarının bazıları, Adalet Bakanlığı ve genel olarak Amerikan adalet sisteminin politize olduğu iddialarıyla ilgili eleştirileri artırmıştı. Trump’ın, Adalet Bakanlığı başta olmak üzere uyumlu isimleri hızlıca atayarak kendi ajandasını güçlendirmesi bekleniyor.
Ayrıca, Trump’ın özellikle göçmenlik konusunda yapacağı hamleler dikkat çekici olacak. 2016 seçiminde Meksika sınırına duvar örme vaadi, ikinci dönemde de gündemde yer alacak. Ancak, gerçek anlamda büyük bir duvar inşa etmek yerine, Trump daha sınırlı bir yaklaşım benimseyebilir. Örneğin, sınıra kısmi duvarlar ekleyerek veya daha az sayıda göçmeni toplu şekilde geri göndererek "göstermelik" adımlar atabilir.
Dış Politika: Ucuz Zaferler ve Stratejik Hamleler
Trump’ın dış politikası, özellikle Ukrayna savaşının devam etmesi ve Gazze’deki durum göz önüne alındığında oldukça zorlayıcı olacak. Ancak, Trump’ın dış politikada büyük hamleler yapmaktan ziyade, daha "ucuz zaferler" peşinde koşabileceği tahmin ediliyor. İlk olarak, Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i bir araya getirmeyi hedeflemesi muhtemel. Bu görüşme, somut bir sonuç doğurmasa da Trump’ın "barış elçisi" imajı yaratmasını sağlayabilir.
Trump’ın Gazze ile ilgili politikası da sert bir şekilde başlayabilir. Hamas’ın elinde tutulan Amerikan vatandaşlarını kurtarma operasyonu gibi "Amerikalı rehineleri kurtarma" söylemi üzerinden bir zafer kazanma stratejisi izleyebilir. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bu konuda yakın ilişkiler geliştirebilir.
Bakanlık Atamaları ve İçsel Hesaplaşmalar
Trump’ın ikinci dönemindeki en kritik faktörlerden biri, bakanlık atamalarındaki stratejisidir. İlk dönemindeki güvenlik ve dış politika ekibiyle büyük oranda yollarını ayıran Trump, yeni dönemde yalnızca kendisine sadık ve ajandasına uygun isimleri atayacaktır. Özellikle eski bakanlar ve üst düzey yöneticilerle yaşadığı gerilimler, Trump’ı yalnızca ona sadık olan figürleri göreve getirmeye itecektir.