Olay, 2 Kasım 2021 tarihinde Kocaeli'nin İzmit ilçesinde meydana geldi. İddiaya göre, kendini polis olarak tanıtan M.A. (22), 80 yaşındaki Mustafa Ölmez'i telefonla arayıp, "kuyumcudan onun isminin kullanılarak altın çalındığını, hırsızların yakalanacağını ancak operasyon devam ettiği için kimseye bir şey anlatmaması gerektiği" yalanını söyledi. Aynı zamanda şüpheli, Mustafa Ölmez'e evlerinde bulunan altının sahte olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini de söyleyerek, yaşlı adamı tedirgin etti.
"Sizin için covid aşısı randevusu ayarladık" yalanı
Şüpheli, birkaç gün sonra tekrar yaşlı adamı arayarak, "Sizin için covid aşısı randevusu ayarladık. Hastaneye gitmeniz gerekiyor" dedi. Mustafa Ölmez hastaneye gitti, eşi Şükran (68) ise evde tek kaldı. Bunu fırsat bilen şüpheli, eve gelip Şükran Ölmez'e de kendini polis olarak tanıttı. "Altınların sahte olup olmadığı makinede kontrol edilecek ve tekrardan size verilecek" yalanını söyleyen M.A., 350 gram külçe altını (güncel fiyatla 350 bin TL değerinde) alarak kayıplara karıştı. Altınların tekrardan geleceği ümidiyle bekleyen çift, geri dönüş alamayınca polis merkezine gitti. Burada dolandırıldıklarını anlayan karı koca, şahıstan şikayetçi oldu.
Edirne'de de dolandırdı
Olaya ilişkin inceleme başlatan polis ekipleri, M.A.'yı takibe aldı. Aynı yöntemle Edirne'de de birini dolandıran M.A., İstanbul'da üzerinde yüklü miktarda dövizle yakalandı. Şahıs gözaltına alındı, dövizler sahibine teslim edildi. M.A. çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, Ölmez çifti ise altınlarını geri alamadı.
"Bu işten para kazanmadığım gibi elimdeki paradan da oldum"
Tutuklu sanık M.A.'nın Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmasına başlandı. Duruşmaya sanık, Mustafa ile Şükran Ölmez çifti ve sanık avukatı Gizem Dirbisoğlu katıldı.
Savunması için söz hakkı verilen M.A., suçlamaları kabul etmeyerek, "İşsiz olduğum için Şanlıurfa'dan İstanbul’a gitmeye karar verdim. Akçakale'den Şanlıurfa'ya giderken minibüste isminin Mehmet olduğu öğrendiğim biriyle tanışmıştım. Bu şahıs bana fabrikada tanıdıkları birileri olduğunu ve bana iş bulabileceğini söyledi. Ben de kendisine telefon numaramı verdim. İstanbul’a gittikten bir süre sonra Mehmet isimli şahıs beni arayarak akrabasında bulunan emaneti ona götürmemi istedi. Beni tehdit ettiği için kabul ettim ve Kocaeli’ye taksiyle gittim. 'Sen evin önünde bekle akrabam seni çağırır' dedi. Bana denilen adrese gittim, bu süre zarfında da telefonla benimle konuşmaya devam ediyordu. Evde 3-4 dakika kadar durdum. Evde bulunan teyze bana 3 tane avuç büyüklüğünde kutu verdi. Bu kutuları alarak başka bir taksiyle İstanbul Esenler otogarına gittim. Kutuları bana denildiği gibi otogarın çöp kutusuna bıraktım. Bu altınları kimin aldığını veya götürdüğünü bilmiyorum. Taksi parası gidiş geliş bin 200 TL tuttu. Bu işten para kazanmadığım gibi elimdeki paradan da oldum. 12 aydır cezaevindeyim. Bu şahıs bana iş bulur ümidiyle söyleneni yaptım. Müştekilerin zararını giderecek durumum yok ancak tahliye olursam çalışırım ve ailemden destek alırım" dedi.
"Eve sivil polis gönderiyorum altınları ona verin"
Olayı anlatan Şükran Uysal Ölmez, "Eşimin uzun süre telefonla biriyle konuştuğunu gördüğüm için ona kim olduğunu sordum. Eşim de bana polisle konuştuğunu söyledi. Kendisini polis olarak tanıtan kişi eşime evde altın olup olmadığını sormuş. Eşim de olduğunu söylemiş. Aralarında geçen konuşmaları da duydum. Eşime hastanede aşı randevusu ayarladıklarını söylediler ve onu oraya yolladılar. Eşim de telefonu bana vererek evden çıktı. Telefondaki kişi bana, hakkımızda şikayet olduğunu, elimizdeki altınların sahte olduğunu söyledi. 'Eve sivil polis gönderiyorum altınları ona verin. Altınların sahte olup olmadığı makinede kontrol edilecek ve tekrardan size verilecek’ dedi. Bir süre sonra şu an tutuklu bulunan sanık yüzü sarılı, şapkalı bir şekilde evime geldi, oturdu. Altınları ona verdim bir daha da geri getirmedi. İğne oyası yapa yapa ben o parayı kazandım. Şikayetçiyim" diye konuştu.
"Sanık organize edilen kişilerin tehdidiyle bunu yapmıştır"
Sanık avukatı Gizem Dirbisoğlu ise savunmasında, "Müvekkilim telefon yönlendirmesiyle hareket etmiştir. Müvekkilim bir senedir tutukludur, tahliyesine karar verilmesini talep ediyorum. Sanık organize edilen kişilerin tehdidiyle bunu yapmıştır. Sivil bir polis olmadığı görünüşü ve yaşı itibariyle bellidir" şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.